“TARİHE SAYGI PROJESİ’NDE ŞEHİTLİKLER TAŞLAŞTIRILIYOR!”

Çanakkale Muharebeleri’nin 99. sene-i devriyesi münasebetiyle, ülkemiz ve milletimiz adına önemli bir dönüm noktası olan bu milli zaferimiz için yapılan çalışmalara farklı bir pencereden de bakmak gerekiyor. Özellikle, bölgeye “el atan” kurumların ne derece şuurlu olduğu ve çalışmaların ne kadar kontrol altında yapıldığı merak konusu…

TARİHİ DEĞİŞTİRECEK HARİTALAR

Tarih boyunca hakkında en fazla harita ve görüntülü malzeme bulunan şehirlerden birisi hiç şüphesiz İstanbul’dur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından yayınlanan “Sultan II. Abdülhamid Devri Harita ve Planlarında İstanbul” isimli eserle, Sultan İkinci Abdülhamid devrine ait 150 harita ve plan gün yüzüne çıkarıldı. Bazıları ilk kez yayınlanan ve tek kitapta bir araya getirilen harita ve planlarla İstanbul’un tarihi yeniden yazılacak…

KIYMETİ BİLİNMEYEN HAZİNE VAKIFLAR

Osmanlı Devleti’nin kurduğu medeniyetin temeli vakıflara dayanır. Başta padişahlar olmak üzere sultan ailesi ve hanımları, şeyhülislam, sadrazam, vezir, paşa ve Müslümanlarca vakıflar kurulmuştur. Asırlarca eserleri ve akarlarıyla hizmet vermiş olan bu hazinelerin, 100 yıldır göz ardı edilse de gelecekte önemli rol oynaması bekleniyor…

PİYER LOTİ DEĞİL İDRİS KÖŞKÜ TEPESİ

Eyüp semtinin Haliç’e nazır tepesi, günümüzde Fransız Yazar Piyer Loti’nin ismiyle biliniyor. Ancak, nice tarihi şahsiyete ev sahipliği yapan bu tepe büyük bir devlet ve ilim adamı İdris-i Bitlisî’ye atfen asırlarca İdris Köşkü Tepesi diye anılmış ve kayıtlara bu şekilde geçmişti. Tepenin gerçek ismine kavuşması kadirşinaslık değil, iâde-i itibar olacaktır…

Sultanlar da Lâtife Eder

Sultanları hep disiplinli ve sert şahsiyetler olarak biliriz de en başta bir insan, müşfik bir aile reisi, hatta emri altındakilere şakalar yapabilecek nüktedan kimseler oldukları gerçeğini pek aklımıza getirmeyiz. Ama sultanlar da latife ederler…

MOSTARLI SALİH’İN İZİNDE

Salih, sahibi olduğu dükkânda sanatını işlerken birden patlayan bir tüfekten çıkan kurşunla kalbinden yaralanmış ve oracıkta ölmüştü. Günlerden cumartesiydi. maktulün mirasçılarının isteği üzerine mahkemece olay mahallinde keşif yapılmış ve Salih’in sol memesi altından aldığı kurşun yarası sebebiyle öldüğü tespit edilmişti…

Noel Baba Neyimiz Olur?

“Yılbaşı neyimiz olur? diye soruyorum… ‘Ramazan Bayramı’mız mı, kandilimiz mi, Kurban Bayramı’mız mı?’ diye sual açmak da yersiz olmazdı. Biz Muharremlerle, Martlarla başlayan yıllar da biliriz, ki hiçbiri böyle şımarıklıkla böyle ayyaşlıkla böyle kumarbazlıkla açılmazdı. Hepsi efendi yıllardı…” (Arif Nihat Asya)