Hicaz’da Osmanlı İzleri

Osmanlı Devleti’nin Hicaz’da bulunmasının ana sebebi Haremeyn-i Şerifeyn, yani Mekke ve Medine’nin korunması olduğundan Osmanlı, kendi kültürünü oradaki halka empoze etmek amacını gütmemiş, kendini bölgenin bir hizmetçisi addetmiştir.

Çerkes Hasan Bey

Abdülaziz Han şehid edilmiş, etrafı aç kurtlarla çevrilmiş olan Osmanlı Devleti, sinsi planlarla yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu karanlık günlerde padişahlık makamının uğradığı bu büyük saygısızlığı kabullenemeyen bir Osmanlı subayı, intikam planları yapmaktadır. Sultan Abdülaziz’in kayınbiraderi kolağası Çerkes Hasan, devlet ve millet uğrunda cesaret dolu bir işe girişmiştir…

3 Kıtada 4 Yıl

Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918’de Agamemnon adlı savaş zırhlısında imzaladığı Mondros Mütarekesi’yle savaştan çekilirken, müttefiki olan Prusya-Alman İmparatorluğu da, “1918’de on birinci ayın on birinde ve saat on birde,” Orient Express’in 2419D No.lu Vagonu”nda imzalattırılan mütareke ile savaş dışı bırakıldı.

Malezya’yı İdare Eden Osmanlı Nesli

19.yüzyıl Osmanlı Haremi’ndeki Çerkez cariyelerden biri olan Rukiye Hanım, Sultan İkinci Abdülhamid devrinde Malezya’ya gönderildikten sonra Johor sultanının kardeşiyle evlendirilmişti. İlk eşinin vefatıyla sona eren evliliğini Endonezya ve Malezya’da yaptığı diğer mühim evlilikler takip edecek, 3 ayrı evliliğinden dünyaya gelen 10 çocuğu ve torunları bağımsız Malezya Devleti’nin çeşitli kademelerinde önemli roller alacaklardı.

Osmanlı Ordusunda Venezuelalı Subay

Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı Ağustos 1914’te, önce Belçika, sonra da Fransız Ordusu’na yazılmak isteyen Nogales Méndez’e, Bulgar Ordusu Korgenerallerinden Mihail Savov şöyle demişti: “Biliyorsunuz, Fransızlar ve İngilizler Latin Amerika halklarının düşmanlarıdır.