Osmanlı devri yol yapımında dikkatleri üzerine çeken en mühim araç silindirdir diyebiliriz. Kazma kürekle açılan yollara toprak, mıcır, taş ve diğer malzemeler mühendisler gözetiminde döşeniyordu. Yola döşenen malzemenin sıkıştırılması, bozulmasının önüne geçilmesi için de silindirler kullanılıyordu. Osmanlı’nın son devrinde mandaların çektiği silindirlerin devrini tamamlayarak yeni icat edilen buharlı silindirlerin kullanılması için Edirne’de birtakım teşebbüslerde bulunulmuştu…
Osmanlı Devleti, hâkim olduğu topraklar üzerinde kara ulaşımının rahat ve güvenli olması için birçok ana ve tali yollar inşa etmiştir. Payitaht merkezi İstanbul’dan başlayan ana yollar Anadolu ve Rumeli yönünde sağ, orta ve sol kol olmak üzere üçer kol halinde ilerlemekteydi. Bu yolların en mühim unsuru yapım ve tamir meselesiydi. Osmanlılar hususiyle şose yolların yapımında kaliteli taşları kullanmış, kalitesiz taşları ise dolgu malzemesi yapmıştır. Yine toprak yollar için en kullanışlı toprak temin edilerek mevcut yolun üzerine serilmiştir.
Osmanlı devri yol yapımında dikkatleri üzerine çeken en mühim araç ise silindirdir diyebiliriz. Kazma kürekle açılan yollara toprak, mıcır, taş ve diğer malzemeler mühendisler gözetiminde döşeniyordu. Yola döşenen malzemenin sıkıştırılması, bozulmasının önüne geçilmesi için de silindirler kullanılıyordu. Fakat hayvan gücü ile çekilen ibtidai silindirler fazla ağır olmadığından yollarda, istenilen seviyede sıkıştırma yapılamıyor ve yollar kısa sürede tekrar bozuluyordu.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Temmuz (35. Sayı 2011) sayısından okuyabilirsiniz.