Vaktiyle mukaddes beldelere yapılan 8-9 aylık uzun ve zahmetli seyahat, beraberinde birtakım zorlukları da getiriyordu. 120 yıl önce hacılar için hazırlanmış rehber niteliğindeki bir çalışma, hacıların salgın hastalıklardan korunması için alınan tedbirleri, devrin şartlarına göre hacı adaylarının nelere dikkat etmeleri gerektiği ve karşılaşabilecekleri muhtemel durumlarla çözüm yollarına dair ilginç bilgiler sunuyor…
Osmanlı Devleti’nin Maarif-i Umumiye Nezareti (Eğitim ve Kültür Bakanlığı) Teftiş ve Muayene Encümeni üyelerinden olan Muhammed el-Emîn el-Mekkî, 1900 tarihinde Dersaadet’te basılan ve Osmanlı halifelerinin Haremeyn-i Şerîfeyn’de yaptırdıkları eserlerden bahseden bir kitap kaleme almıştır. Bu kitapta, 30 yıllık tecrübelerini aktardığı ve hacıların sağlıkları için bugün de faydalı olacak çok kıymetli bilgiler yer alıyor.
Henüz Hicaz Demiryolu’nun faal olmadığı zamanlarda devrin şartlarına göre hazırlanmış bu “reçete”, uzun hac yolculuklarında elbiseden ilaca, yiyecek ve içecekten salgın hastalıklarla mücadeleye kadar pek çok konuda devrin hacı adaylarına yol gösteriyor. Bu metni, 1896’da Hicaz’da kurulma çalışmaları başlatılan Sıhhiye İdaresi’nin aldığı/alacağı tedbirlere yardımcı bir talimatname olarak da yorumlayabiliriz.
Bu maddeler, tam 120 yıl önce bir hacı adayının karşılaşabileceği durumlara dair onları yeterince bilgi sahibi yapmıştı muhtemelen. Lakin bugün, dinî vazifelerini yerine getirmeye ve manen temizlenmeye niyetlenen hacı adaylarımız, modern çağın bütün imkânlarına rağmen, bu sene haclarını yapamıyorlar maalesef.
İşte 120 yıl öncesine ait, o devrin tabiriyle “huccâc-ı zevi’l-ihtiram (hürmete layık hacılar)” için tavsiyeler:
“Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’ye gelecek hacıların ve diğer ziyaretçilerin sıhhatlerinin korunmasına ne şekilde dikkat edeceklerine, ne gibi yiyecekler yiyeceklerine ve ne tarzda elbise giymeleri lâzım geleceğine dair faydalı malumat:
- Memleketinden ilk hareket edecek her hacının kışlık ve yazlık elbise alması lâzımdır.
- Yumuşatan ve daraltan ilaçlarla çay ve ıhlamur gibi terletici maddeler bulundurmalıdır.
- Salfato ve hardal yakısı, nane, tarçın ruhu, hâmız-ı leben ve diğer seferî eczahâne malzemelerini yanında bulundurmalıdır.
- Denizde ve karada Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’de sabah akşam çorba, et ve pilav gibi taze yiyecekler yemelidir. Akşamlı sabahlı sütlü kahve ve çayı peksimetle veya simitle yiyip içmek lâzımdır.
- Mekke-i Mükerreme’de vaktinde yatmak, vaktinde kalkmak, erkenden hafif yemekler yemek, yine akşam yemeğini de ikindiden sonra yemek lâzımdır.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 144. sayısından (Ağustos 2020) okuyabilirsiniz.