Bir konferansından derlediğimiz bu metinde Prof. Dr. Ali Birinci, Osmanlı’nın biyografi eserlerine verdiği ehemmiyetten, günümüzde yapılan çalışmalardan bahsediyor ve toplumu tanımayı, münevver olabilmenin ilk şartı sayıyor…
Biyografi veya terceme-i hal, bir insanın çevresiyle bağ kurması için gerekli ilk bilgidir. Tarih de aslında kişilerin bilgisiyle veya kahramanların hikâyesiyle, ondan önce de peygamberlerin hikâyesi veya siyeriyle başlar. Biyografi bilgisi devreden çıkarılırsa bir insanın içinde yaşadığı cemiyeti tanıdığından bahsedilemez. İkinci bir husus da bir cemiyetin geçmişteki ve hal-i hazırdaki kıymetlerini tanımak, iyi insanlarını ve iyi eser bırakmış insanlarını tanımak bir kişinin o cemiyetle kaynaşması için ilk şarttır. Tabi bu biraz da insan tabiatıyla alakalı bir şey.
Biyografi bizim özellikle yakın tarihimiz için vazgeçilmez bir bilgidir. Ama işin doğrusu, meslektaşlardan, edebiyatçılardan ve tarihçilerden bahsediyorum, biyografinin önemini fark ettiğimize dair işaretler çok az.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 99. sayısından (Kasım 2016) okuyabilirsiniz.