Tarihçi, ilim adamı kimliğiyle onlarca makale ve kitaba imza atmış olan Prof. Dr. Feridun Emecen’e çalışma şekli, kütüphanesi; üniversiteler, arşivler ve tarihçilik üzerine fikirlerini sorduk…
Hocam, emeklilikten sonra 29 Mayıs Üniversitesi’ne geçtiniz. Daha öncesinde İslam’ın alt yapısı oluşturulurken vardınız. Böyle bir teşekkülü meydana getirmek daha zor olsa gerek…
Ben aşağı yukarı 1985-86’dan beri Türkiye Diyanet Vakfı’nın çıkarmış olduğu İslam Ansiklopedisi’nde redaktör olarak çalışıyorum; halen de devam ediyor görevimiz. O yıldan beri buranın yabancısı değiliz; buradayız. Dolayısıyla İstanbul Üniversitesi’nde uzun yıllar kaldıktan sonra önümüze bu kapı açıldı. Biraz da şartlar onu gerektirdi. Zor da olsa bir karar vererek buraya geçmiş olduk.
Burası yeniden kurulan bir üniversite. Programları geliştirmek ve ihtiyaca göre yeni bölümler açmak düşüncesiyle hareket ettik; amaç, alanlarında seçkin öğrencileri alarak yetiştirmekti. Burası para kazanmak amacıyla kurulmuş bir üniversite değil, bir vakıf üniversitesi. Öğrencilere bu anlamda yardımcı olmak ve onların en iyi şekilde belli amaçlara yönelik yetişmesini sağlamaktır asıl hedef.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Eylül (73. Sayı 2014) sayısından okuyabilirsiniz.