Manşet, Osmanlı Tarihi, Portreler

İsmi Satır Aralarında Kalmış Bir Büyük Hattat Akşemseddinzâde Mehmed Zeynüddin

Acem Ağa Mescidi kitabesi

Bazı mürekkepler vardır ki çok iz bıraksalar da kendileri görünmezler. İsimleri satır aralarında gizli kalmış, ancak eserleri sadırları aydınlatmış nice büyük hattatlar vardır. Bu görünmez mürekkeplerden biri de Akşemseddinzâde Mehmed Zeynüddin’dir…
Osmanlı Devleti’nin meydana getirdiği medeniyetin en önemli rükûnlerinden biri hüsn-i hat sanatıdır. Usta-çırak talim ve terbiyesiyle yüzyıllar boyunca tekâmül eden bu sanat şubesinin temsilcileri arasında Şeyh Hamdullah’tan Hafız Osman’a, Katipzâde Refi’den Yesarizâde Mustafa İzzet’e, Mustafa Râkım’dan Halim Özyazıcı’ya nice kıymetli hattatlar bulunur. Bu büyük ustaların yanında belki en az onlar kadar değerli ancak ismi satır aralarında kalmış hattatlar da vardır. İşte bunlardan biri Mehmed Zeynüddin Efendi’dir.

Osmanlı Devleti’nin meydana getirdiği medeniyetin en önemli rükûnlerinden biri hüsn-i hat sanatıdır. Usta-çırak talim ve terbiyesiyle yüzyıllar boyunca tekâmül eden bu sanat şubesinin temsilcileri arasında Şeyh Hamdullah’tan Hafız Osman’a, Katipzâde Refi’den Yesarizâde Mustafa İzzet’e, Mustafa Râkım’dan Halim Özyazıcı’ya nice kıymetli hattatlar bulunur. Bu büyük ustaların yanında belki en az onlar kadar değerli ancak ismi satır aralarında kalmış hattatlar da vardır. İşte bunlardan biri Mehmed Zeynüddin Efendi’dir.

Mümtaz Bir Aile Evladı

Mehmed Zeynüddin, önemli bir ailenin ferdidir. Dedesi meşhur âlim Akşemseddin Hazretleri iken, babası, Yusuf u Züleyha mesnevisinin meşhur şairi Hamdullah Hamdi’dir. Ondan bahsetmeden evvel bu iki kıymetli şahsiyetin hayatlarına biraz temas edelim…

Akşemseddin Hazretleri, kendi adıyla anılan tarikatın da kurucusu olan Şeyh Şehabeddin Sühreverdi’nin (v.1264) torunlarından Şeyh Hamza’nın oğludur. Hacı Bayram Veli Hazretleri’nin halifelerinden Akşemseddin Hazretleri hakkında anlatılan menkıbelerin hadd ü payanı yoktur desek yeridir. Onun hakkında Hüseyin Enîsî’nin Menâkıb-ı Akşemseddin, Lamii Çelebi’nin Nefehâtü’l-Üns Tercümesi, Taşköprülüzâde’nin eş-Şakâiku’n-Nu’mâniyye, Gelibolulu Mustafa Âli’nin Künhü’l-Ahbâr, Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’si gibi muhtelif kaynaklarda mufassal bilgiler bulabilmek mümkündür. Biz konumuzla alâkalı olarak, Akşemseddin Hazretleri’nin yedi oğlundan en küçüğünün Hamdullah Hamdi olduğunu söylemekle yetinelim.

Hamdullah Hamdi, 853/1448-1449’da Göynük’te dünyaya gelmiştir. Enîsî’nin naklettiğine göre babası, daha annesinin karnındayken onun için “kâmil oğlum, fâzıl oğlum, şâir oğlum” dermiş. Babasının vefat ettiği 1459 yılında henüz on yaşında olan Hamdi, sinni (yaşı) kemâle erince eğitimini ikmâl edip Bursa’daki Çelebi Sultan Mehmed Medresesi’nde hocalık yapmış, ardından bu vazifesinden çekilip babasının halifelerinden İbrahim Tennurî’ye bağlanıp ondan seyr ü sülûkunu tamamlamıştır. Daha sonra doğduğu yere avdet eden Hamdullah Hamdi, ömrünün kalan yarısını muhtemelen maddî sıkıntılar içinde Göynük’te geçirip 909/1503-1504’te ahirete irtihal etmiştir.

Hamdullah Hamdi’nin, Molla Cami’nin tesirleriyle kaleme aldığı şiirlerinden, şair tezkirelerinde övgüyle söz edilir. Bunlar arasında Yusuf u Züleyha mesnevisinin o zamana kadar bu konuda yazılmış en üstün eser olduğu konusunda tezkireler hemfikirdir. Bununla birlikte kendisi, Göynük’te münzevî bir hayat yaşamaya âdeta mahkûm olmuştur.

Mehmed Zeynüddin, muhtelif kaynaklarda Hamdullah Hamdi’nin bilinen tek oğlu olarak zikredilir. Evliya Çelebi’nin, onun Şems Çelebi adında bir oğlundan daha bahsettiğini de not düşelim.

Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 203. sayısından (Temmuz 2025) okuyabilirsiniz.

Önceki MakaleSonraki Makale

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir