Bu topraklarla eski ve köklü bir bağımız var. afrika’daki birçok bölge gibi buraları da himayesine alan Osmanlıların Habeş eyaleti’nin bir parçası olarak 360 yıl yönettiği bu diyarlarda dikkatimizi ilk çeken şey iç savaşlarda tahrip edilen, yıkılan binalar, aşırı güvenlik önlemleri, fakir halk ve perişanlık…
Afrika dünyanın üçüncü büyük kıtası ve Müslümanların ilk hicret ettikleri coğrafyalardan birisi. Peygamber Efendimiz ’in (s.a.v.) sahabelerini bağrına basan Kral Necaşi’nin yurdu. İlk müezzin Hz. Bilal-i Habeşi’nin doğup büyüdüğü topraklar; Habeş diyarı. Osmanlı döneminde huzur ve barış içinde yaşamış insanlar. Ancak Osmanlı buralardan çekildiğinde huzurunu ve istikrarını kaybetmiş; hastalıkların, iç savaşların, yoksulluğun pençesine düşmüş, emperyalistler tarafından sömürülmüş, Batı’nın müdahalesi yaraları daha da derinleştirmiş.
Avrupa kıtasından Cebelitarık Boğazı ile ayrılan Afrika, Asya ve Amerika’dan sonraki üçüncü büyük kıta. Dünyanın en büyük çölü olan Sahra Çölü de Afrika’da. Toplam nüfusu yaklaşık 900 milyon olan kıtanın yarısına yakını Müslüman. Müslümanlar kıtanın doğu, batı ve kuzey bölgelerinde yoğunlaşıyor. Kıta topraklarının %50’si yetersiz yağış sebebiyle kurak. Hatta dünyadaki kurak toprakların üçte biri Afrika’da bulunuyor.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Mart (67. Sayı 2014) sayısından okuyabilirsiniz.