Bir nesne olarak kitabın en sade halinden mükemmel ve muhteşem bir sanat eserine dönüşmesine, el yazmalarından baskı sistemlerine geçişe kadar tarihini ve Osmanlı dünyasıyla Batı’daki kitap algısını yazarımız sizler için kaleme aldı…
Beytü’l-Hikme
Temeli Emeviler devrinde atılan Beytü’l-Hikme ile, İslâm akidesinin korunması, kadim ilim ve düşünce mirasının Müslümanlara aktarılması hedeflenmişti. Tercüme bürosu, rasathane ve kütüphane vazifesi de gören Beytü’l-Hikme, Abbasiler zamanında altın çağını yaşadı.
100 Yıl Önce Hasankeyf
“Casusluk ve istihbarat” icabı bütün Ortadoğu’yla beraber Türkiye’nin de birçok yerini gezen Gertrude Bell, bu seyahatlerinde binlerce fotoğraf da çekerek işinin (!) hakkını vermişti. Şimdi bir kısmı eski Osmanlı toprağı olan yerlere ve tarihî şehir Hasankeyf’e dair en eski fotoğraflar onun objektifinden yansımakta…
Siyâkat
Osmanlı maliyecilerinin asırlarca kullandığı “siyâkat” yazısı devlet sırlarının korunması, işleri hızlandırması ve kâğıttan tasarruf gibi sebeplerle tercih ediliyordu. Fakat devletin son asrında bu yazıyı bilenlerin sayısı çok azalmış, eski kayıtları okuyabilecek adam aranır olmuştu …
Kur’ân-ı Kerîm’in İngilizce Meâlini Hazırlayan İlk Mühtedi
“Avrupa’nın İslâm’dan temizlediği(!) her yer, dünya için büyük problemlere gebedir.” Demişti Pickthall. Hem de henüz dünya karışmamıştı. İngiltere’de doğmuş, genç yaşlarda yaptığı Doğu seyahati sırasında Doğu insanına ve İslâm’a hayran olmuştu. Batı’nın ucu bucağı görünmeyen yağmalarına sessiz kalamamış, İslâm’ı seçmişti…