Osmanlı devrinde Yemen, iki mukaddes şehir Mekke ve Medine’nin muhafazası için ‘Harem’ topraklarından kabul edilmiştir… Her ne kadar Devlet-i Âl-i Osman’ın en uzak topraklarından biri olsa da Yemenli halkın devlete bağlılığına önem verilmiş, üzerinde en çok durulan konulardan birisi de eğitim olmuştur…
“Yıldız Suikastini Ben de Gördüm”
“Ben, padişahtan pek uzak sayılmayacak bir yerde duruyordum. Tam bu sırada ancak bin adet namludan çıkabilecek bir gürültü duyuldu. Gövdemin üst kısmında müthiş bir baskı hissettim. Sanki dev bir çift el belimden yukarısını sıkıyor, sıkıyordu. Padişahın soğukkanlılığına hayran kalmıştım…”
Niçin Tarih?
Artık asrımız bilgi, vesika asrıdır ve bunlara ulaşmanın kolaylaştığı bir asırdır. Bugün arşivlerimizde milyonlarca vesika, tasnife devam etmektedir. Arzu eden herkes, tasnif bitmemesine rağmen Osmanlı Devleti’nin esas kaidelerinin tespitini yapma imkanına sahiptir. Artık, kuru sözlerle tarihi karalama devri geçmiştir…
“Ey Sultan Mehmed Korkma!..”
İstanbul’un fethine iştirak eden manevi rical, sadece Sultan Mehmed’in çevresinde bulunan ve ya Osmanlı ülkesinde yaşayan Allah dostlarından ibaret değildi şüphesiz. Göz açıp kapayıncaya kadar bir zamanda ta Türkistan taraflarından gelerek, yanındaki maneviyat ordusuyla fethin müyesser olmasına himmet eden büyük bir zat daha vardı…
Yusuf Paşa’ya İngiliz Kralından Mektup Var…
Birleşik Büyük Britanya ve İrlanda Kralı Üçüncü George’tan Mümtaz ve Muhteşem Yusuf Paşa’ya…