Topkapı Sarayı Müzesi’nin silah bölümünde sergilenen öyle bir hediye var ki, görenleri hayrete düşürüyor. Bu hediye, bir dönem Uzakdoğu’nun efsanevi savaşçıları samuraylara ait olan ve dört asırlık bir mazinin izlerini taşıyan bir samuray zırh takımıdır. Uzakdoğu’dan İstanbul’a, Sultan Abdülhamid Han’a getirilen bu sıra dışı hediyenin hikâyesi de dikkate şayandır.
Sosyal hayatta en önemli örf ve âdetlerimizden biri de hediyeleşmedir. Ufak da olsa karşı tarafa verilen bir hediye gönül kapılarını açar, kırgınlıkları giderir, kaynaşmalara vesile olur. Geçmişten günümüze hediyeleşme, sadece şahıslar arasında olmamış, zamanla devletlerarası bir usul ve protokol haline gelmiş, her devlet karşı tarafa en güzel hediyeyi vermek için özel bir gayret sarf etmiştir.
Tarihimizde, Orta Asya’dan Anadolu’ya birçok devlet ve medeniyet kurmuş Türk sultanlarına da birbirinden kıymetli ve güzel hediyeler gelmiştir. Ancak bu hediyelerden günümüze intikal edenlerin maalesef çok azı müzelerimizde teşhir edilebilmektedir.
Tarih boyunca belki de en çok hediye alan devlet Osmanlı’dır. 623 yıl üç kıta yedi iklimde medeniyet ve hizmet yaymak için çalışan Osmanlı sultanları, yakın ve uzak komşuları tarafından ilgiyle takip edilmiş; Osmanlı’nın dostluğunu kazanmak ve münasebetleri sıcak tutmak isteyen devletler elçi ve hediyelerle dostluk ve sadakatlerini bildirmişlerdir. Tabii ki, Osmanlılar da bu hediyeleri karşılıksız bırakmamıştır.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Aralık (29. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.