Osmanlılar “Leyalî-i Mübareke” denilen mübarek gecelerde çarşıları, sokakları ve camileri kandiller ile aydınlattıkları için bu gecelere “kandil” denilirdi. Özellikle Peygamber Efendimizin dünyaya gelişi münasebetiyle ihya edilen Mevlid Kandili gecesi düzenlenen “Mevlid Alayı” ve sonrasında icra edilen “Mevlid Merasimi” zamanla Osmanlıların en önemli merasimleri arasına girecek, yabancı seyyahların kitaplarına, ressamların gravürlerine dahi konu olacaktı…
Osmanlılar, mübarek geceleri cami, tekke, çarşı ve sarayları aydınlatıp minarelerde kandiller yakarak ihya ettikleri için Sultan İkinci Selim devrinden (1566-1574) itibaren “leyalî-i mübareke” denilen beş geceye (Mevlid, Regaib, Mi’rac, Berat ve Kadir) kandil gecesi denmişti.
Mevlid kandili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) dünyaya gelişi münasebetiyle ihya edilen gecedir. Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi olan bu kandil içinde bulunduğumuz ocak ayının 23. gecesine denk gelmektedir. Osmanlı devrinde bu gece büyük camilerde muayyen bir merasim düzenlenmesi ve Süleyman Çelebi’nin Mevlid isimli kitabının güzel sesli mevlithanlar tarafından okunması devletin resmi merasimlerinden biri haline gelmişti.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 53. sayısından (Ocak 2013) okuyabilirsiniz.
Çok güzel daha ne olsun Yedikıta dergisi sayesinde bizde öğreniyoruz çok şükür
YEDİKITA dergisi muhteşem çok güzel Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim…