Dünya Tarihi

Ertuğrul Firkateyni’nin Hazin Hikâyesi

Ertuğrul Firkateyni, 14 Temmuz 1889’da; 61’i subay ve memur, 548’i er ve erbaş olmak üzere 609 kişilik mürettebatıyla Uzakdoğu yolculuğuna başlar. Firkateyn, uğradığı yerlerde büyük bir coşkuyla karşılanır ve İstanbul’a, seyahat hakkında ardı ardına raporlar gönderilir. Ertuğrul, yola çıktığı günlerden itibaren yurt içinde ve yurt dışında devamlı konuşulmuş, olumlu olumsuz birçok habere konu olmuştur. Nihayet, hesap edilenden uzun bir süre sonra hedefe ulaşılmıştır. Ancak, dönüş yolculuğu, okyanusun serin sularında son bulacaktır… 16 Eylül 1890’da saat 21.00 civarında Funakura kayalıklarında, yüzlerce denizciyle beraber sulara gömülen firkateynin hazin hikâyesini biliyor musunuz?

Birbirinden kilometrelerce uzak iki farklı coğrafyada bulunan Osmanlı Devleti ile Japonya arasındaki münasebetler bundan bir asır evvel başlamış ve bu ilişkileri daha da kuvvetlendirmek için Sultan İkinci Abdülhamid Han tarafından 120 yıl önce Japonya’ya Ertuğrul Firkateyni gönderilmişti. Dönüş yolunda (16 Eylül 1890) fırtınaya yakalanarak Pasifik Okyanusu’nun derinliklerine gömülen gemide, firkateyn komutanı Tuğamiral Osman Paşa da dâhil olmak üzere 527 (609 kişiden 13’ü kazadan önce koleradan vefat etmişti) denizcimiz şehit olmuş, sadece 69 kişi sağ kurtulabilmişti. Denizcilik tarihimizin en büyük kazalarından biri olan Ertuğrul Firkateyni’nin hazin hikâyesi halen yürekleri sızlatmaktadır.

Ertuğrul Firkateyni’nin Uzakdo-ğu ve Japonya yolculuğu, o devirde çeşitli tartışmalara konu oldu-ğu gibi günümüzde de üzerinde en çok konuşulan tarihî mevzulardan biri olmuş; geminin niçin gönderildiği, yolculuk için şartların elveriş-li olup olmadığı, yabancı devletlerin yolculuk hakkındaki düşünceleri, Osmanlı bayrağı dalgalandıran gemiye Uzakdoğu Müslümanları-nın gösterdikleri saygı ve hürmet, geminin batması ve sonrasında ya-şananlar vb. meseleler güncelliğini kaybetmemiştir.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi Eylül  (25. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.

Osman Doğan

Recent Posts

Asla Dönüş İhtida

İhtida kelimesi sözlükte, “doğru yolu bulmak, yol göstermek, hakikate ulaşmak” manasına gelen hidayet kökünden türemiştir.

5 gün ago

Mühtedi Bir Baba ve İki Kızı

İhtida eden Doktor Panayota, Eyüp Sabri ismini almış ve kısa bir süre sonra da namaz…

5 gün ago

Osmanlı’ya Hizmet Etmiş Meşhur Mühtediler

Tarihte ata dinini bırakıp İslâm’ı seçen ve değişik mesleklerden olup İslâm’a ve Osmanlı Devleti’ne hizmet…

5 gün ago

Kutlu Fetih İstanbul

İstanbul'un Fethi infografik formatında sizlerle!

5 gün ago

İstanbul’un İlk Darphanesi Simkeşhane Şimdilerde Kütüphane

İstanbul’un İlk Darphanesi Simkeşhane Şimdilerde Kütüphane

5 gün ago

Bir Dede Üç Mahalle

Gez dünyayı, gör Konya’yı demişler. Bakalım kısacık Konya turumuzda bizleri neler bekliyor?..

5 gün ago