Sömürgecilik Kıskacında Osmanlı Mısır’ı

Osmanlılar için Mısır, fethinden itibaren Mukaddes Topraklar’ın korunmasında, ta Hindistan ve Açe’deki Müslüman devletlerin haklarının muhafazasında, hac ve ticaret yollarının güvenliğinin sağlanmasında önemli bir üs oldu. Fakat Osmanlı, buradaki idaresi müddetince Mısır’ı sömürgecilikten korumak için çok uğraşacaktı… İstanbul Üniversitesi Akdeniz Dünyası Araştırmaları YL Programı Başkanı Prof. Dr. İdris Bostan, konuyla alakalı sorularımızı cevapladı…

Hocam, tarih boyunca Mısır, önemli bir mevkie sahip olmuş. Osmanlı fethi öncesi bölgede durum nasıldı?

Mısır, sahip olduğu fizikî ve beşerî coğrafi yapısı sayesinde çevresinde gelişen insanlık tarihinin en eski medeniyetlerine sahiplik etmiştir. Nil vadisinin ve deltasının, nehrin menbaından munsabına kadar geçtiği bütün bölgelere hayat verdiği, Akdeniz’de denize döküldüğü bölgede kadim zamanlardan itibaren pek çok devlet kuruldu. Müslümanların 642’de Mısır’ı fethinden sonra burası Emevilerden itibaren Eyyûbîlere kadar birçok Müslüman devletin hâkimiyetinde kaldı. En sonunda Mısır’da kurulan devletlerin zengin mirasını, Memlûkler teslim aldı.

15. yüzyılın sonlarından itibaren yaşanan Coğrafî Keşiflerle birlikte yeni bir devir başladı. Daha önce Hindistan ve Uzakdoğu’dan Avrupa’ya kadar uzanan kadim baharat ticaretinin güzergâhı Kızıldeniz ve Mısır üzerinden Akdeniz’e ve oradan da Avrupa limanlarına ulaşırken, Portekiz’in teşebbüsüyle Afrika kıtası dolaşılarak yeni deniz yolları vasıtasıyla Hint Okyanusu’na varılmış oldu.

Osmanlıların Doğu Akdeniz’i ele geçirmiş olmasının etkisiyle Coğrafî Keşiflere yönelen Portekiz ve İspanya’nın, ticaret yollarını ele geçirmek kadar, Papalığın emriyle İslâm’ın kutsal mekânlarını ele geçirmek gibi bir misyon taşıdıklarını biliyoruz. Nitekim Portekiz’in Hint Okyanusu’na geçtikten sonra ilk önemli seferinin Kızıldeniz ve Haremeyn-i Şerifeyn’e yönelmesi, bize bunu gösteriyor.

Röportajın devamını Yedikıta Dergisi 118. sayısından (Haziran 2018) okuyabilirsiniz.

Prof. Dr. İdris Bostan

Share
Yazar:
Prof. Dr. İdris Bostan

Recent Posts

Asla Dönüş İhtida

İhtida kelimesi sözlükte, “doğru yolu bulmak, yol göstermek, hakikate ulaşmak” manasına gelen hidayet kökünden türemiştir.

2 gün ago

Mühtedi Bir Baba ve İki Kızı

İhtida eden Doktor Panayota, Eyüp Sabri ismini almış ve kısa bir süre sonra da namaz…

2 gün ago

Osmanlı’ya Hizmet Etmiş Meşhur Mühtediler

Tarihte ata dinini bırakıp İslâm’ı seçen ve değişik mesleklerden olup İslâm’a ve Osmanlı Devleti’ne hizmet…

2 gün ago

Kutlu Fetih İstanbul

İstanbul'un Fethi infografik formatında sizlerle!

2 gün ago

İstanbul’un İlk Darphanesi Simkeşhane Şimdilerde Kütüphane

İstanbul’un İlk Darphanesi Simkeşhane Şimdilerde Kütüphane

2 gün ago

Bir Dede Üç Mahalle

Gez dünyayı, gör Konya’yı demişler. Bakalım kısacık Konya turumuzda bizleri neler bekliyor?..

2 gün ago