Osmanlı’da kullanılan arabaları saray, konak ve kira arabaları olmak üzere üç gruba ayırmak mümkündür. Saray arabalarının başında saltanat arabaları gelirdi. Genelde dört atla çekilen bu arabaların arabacısından iç ve dışının dekoruna kadar her türlü malzemesi çok farklı idi.
Araba, şekli ve kullanılış tarzı büyük değişikliklere uğramakla birlikte çok eski çağlardan beri çeşitli memleketlerde bilinmektedir. Bu arada Türklerin yaşadığı Orta Asya bozkırlarında da eskiden beri kullanılmakta olup bölge halkının günlük hayatında mühim rol oynamıştır.
Günümüzde artık nostalji olan atlı arabalar eskiden özellikle Osmanlı coğrafyasında yaygın olarak kullanılmaktaydı. Anadolu ve Rumeli’de yük taşımacılığında umumiyetle uzun mesafeler içinde ve kısa mesafeler için araba tercih edilirdi. Balkan şehirlerinde yaşayanlarda yaygın olarak kendi işlerinde araba kullanmışlardır. Bazen de mîrî (devlete ait) eşya ve erzak naklinde kiralık araba kullanılmıştır.
Ahşap bir iskelet ve iki tekerden ibaret olan kağnının, dört tekerlekli araba şeklini nasıl ve ne zaman aldığını da tam olarak bilmiyoruz.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ağustos (24. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.
Düzlüklerinde savrulan her bir toz zerreciği dahi buram buram tarih kokar Merv’in. Sanki akıp giden…
Timurlu mimarîsi, pek çok farklı coğrafyadan taşıdığı izlerle Orta Asya’daki İslâm sanatının zirvesidir. Sonraki devirler…
Osmanlı ilim ve irfan geleneğinin parlak simalarından Halîmî Çelebi, ilmiyle âmil, ahlâkıyla mümtaz bir âlimdir.
Selçuklu sultanları ve devlet adamları, kitaplara duydukları hürmeti, ülkenin dört bir yanında inşa ettikleri kütüphanelerle…
“Türk insanı şefkatlidir, ailesine düşkündür. Evlilik ve aile bağlarına genel olarak Avrupalılardan daha çok saygı…
Orta Çağ’dan kalma şatoları, dev araç fabrikası ve Bavyera Ordu Müzesi’nde sergilenen Osmanlı çadırıyla Ingolstadt,…