19. yüzyılın sonlarında başlayan “Batılılaşma” ve “yenilikçilik” hareketleri sonucunda 20. yüzyılın ilk yarısında İstanbul’da başlayan imar faaliyetleriyle kimliğine, sanat ve mimari değerine bakılmaksızın vakıf kökenli eserlerin hatırı sayılır bir kısmı ortadan kaldırılmıştır. İşte bazıları…
Osmanlı Devleti’nde vakıfların gelişimi, devletin içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik durum ile doğrudan alakalı olmuştur. Nitekim, Osmanlı’nın son devrinde meydana gelen savaşlar, tabii afetler, yangınlar vs. yanında siyasî karışıklıklar yüzünden vakıflar idaresi işlemez duruma gelmişti. Tekkelerin kapatılması ve medreselerin yerine yeni mekteplerin yapılmaya başlamasıyla pek çok vakıf eseri kaderine terk edilmiştir. Birçoğu da Milli Eğitim Bakanlığı idaresine geçmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kurulmasından sonra dini yapıların tamamına yakını bu idarenin kontrolüne girmiştir.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 96. sayısından (Ağustos 2016) okuyabilirsiniz.
İhtida kelimesi sözlükte, “doğru yolu bulmak, yol göstermek, hakikate ulaşmak” manasına gelen hidayet kökünden türemiştir.
İhtida eden Doktor Panayota, Eyüp Sabri ismini almış ve kısa bir süre sonra da namaz…
Tarihte ata dinini bırakıp İslâm’ı seçen ve değişik mesleklerden olup İslâm’a ve Osmanlı Devleti’ne hizmet…
İstanbul’un İlk Darphanesi Simkeşhane Şimdilerde Kütüphane
Gez dünyayı, gör Konya’yı demişler. Bakalım kısacık Konya turumuzda bizleri neler bekliyor?..
View Comments
Gerçek manada tarihimizi öğrenebileceğimiz tek dergi diyebilirim.emeği geçen herkese şükranlarımızı arz ederim..