Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u hem bilfiil fethedip İslâm’a açmış, hem de ilk icraatları olarak bu övülmüş şehri medreselerle donatmış ve en güzide âlimleri buraya davet etmişti. Kendisi de âlim ve ilim aşığı olan Sultan İkinci Mehmed’in bu fetihle bir çağı kapatıp diğerini açması, bu yeni İslâm beldesinde yürütülen ilim, kültür ve imar faaliyetleriyle doğrudan alakalı idi. Nitekim Fatih vakfiyesinde bu faaliyetlerden “büyük cihad” diye bahsedilmektedir…
14. yüzyılın başında gaza niyetiyle tarih sahnesine çıkan Osmanlı Devleti daha önceki İslâm ve Türk devlet geleneğinin fikrî altyapısını belirli bir strateji ve kronoloji içerisinde aldı ancak, zaman içerisinde bu mirasa bir Osmanlı kimliği kazandırmayı başardı. Bunların başında, İslâm dünyasının köklü ve yaygın eğitim kurumu olan medrese gelmekte idi. Osmanlı Devleti’nde, kuruluş döneminde başlayan ve özellikle Fatih devrinde en güzel meyvelerini veren bazı uygulamalar vardı. Bunlardan en önemlisi, âlimlerle istişare keyfiyeti idi. Bu uygulama, bir nevi yarı resmî bir istişare meclisi halini almıştı.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 93. sayısından (Mayıs 2016) okuyabilirsiniz.
İhtida kelimesi sözlükte, “doğru yolu bulmak, yol göstermek, hakikate ulaşmak” manasına gelen hidayet kökünden türemiştir.
İhtida eden Doktor Panayota, Eyüp Sabri ismini almış ve kısa bir süre sonra da namaz…
Tarihte ata dinini bırakıp İslâm’ı seçen ve değişik mesleklerden olup İslâm’a ve Osmanlı Devleti’ne hizmet…
İstanbul’un İlk Darphanesi Simkeşhane Şimdilerde Kütüphane
Gez dünyayı, gör Konya’yı demişler. Bakalım kısacık Konya turumuzda bizleri neler bekliyor?..