Kendini Osmanlı’nın iki büyük şehri, Bursa ve İstanbul’un kaybolmaya yüz tutan ecdat yadigârı eserlerini araştırıp fotoğraflamaya adamış bir İstanbul aşığıdır İbrahim Hilmi Tanışık. Önceliği İstanbul’un cami ve çeşmelerine veren İbrahim Bey çeşmeler kitabını bastırmaya muvaffak olduysa da camilere dair kitabını tab‘ ettirememişti. Hem kendisini hem de çalışmalarını daha yakından öğrenmek için, onu en iyi tanıyanlardan ve onun gibi İstanbul sevdalısı olan torunu İbrahim Akın Kurtoğlu Bey’le dedesini konuştuk…
Dedeniz Bursa’da doğmuş, oradan başlayalım isterseniz…
Rahmetli validem ve teyzemin anlattıklarına ve nüfus kayıtlarına göre dedem İbrahim Hilmi Bey, 1891 senesinde Bursa’da doğuyor. Bir ara öğretmenlik yapıyor. Oradaki Türkleri eğitmek maksadıyla Kırım’a gidiyor. O sırada Bolşevik İhtilali oluyor ve bayağı uzun süren (1 hafta) bir deniz yolculuğundan sonra Türkiye’ye geliyor. Karadeniz’in soğuğundan ayakları romatizma oluyor. 1919’da anneannemle evleniyorlar. Anneanne tarafım 1849’da İstanbul’a gelmişler. Hırka-i Şerif Camii’nin hemen üstünde iki katlı bir konak vardır, hâlâ durur. Vakti zamanında bizimmiş. Eski zamanlarda âdettir; dede, baba, evlenen çocuklar, üçer dörder aile hep birlikte yaşarlarmış. İşte dedemler hep birlikte burada yaşıyorlar. Sonra bir ara birkaç seneliğine Bursa’ya gidiyorlar. Dedem orada mahallî bir gazete çıkartıyor. Ancak tekrar buraya gelip İstanbul araştırmalarına başlıyor. Zaten eskiden beri hep alakası varmış.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 91. sayısından (Mart 2016) okuyabilirsiniz.
Orduya katılanlarla, tayin edilen kumadanlarla, savaş için kat edilen mesafeyle, karşılaşılan düşmanın büyüklüğüyle, dönüş yoluyla…
Size bir yerden bahsedeyim. Dünya haritasında küçük bir nokta, ancak İslâm tarihindeki yeri devasa bir…
Eminönü’nde inşa edilen ve bir Ni’me’l- Ceyş hatırası olan Arpacılar Camii, 571 yıldır ayakta. Akşemseddin…
Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip olan Endonezya, yeraltı-yerüstü zenginlikleri ve bulunduğu stratejik konumu nedeniyle,…
“Ey oğul! Allah’tan kork, takva sahibi ol! Halkın malına mülküne el uzatanları affetme!” “Sana söylediğim…
Hayal edin! 1950’lerin başında Kısıklı’dan bindiniz tramvaya… Yolculuğunuz, Üsküdar Meydan’a. O hafif eğimli tatlı rampadan…