Vezir-i Kebir Bayezid Paşa

Osmanlı tarihinde çok kıymetli paşalar, büyük sadrazamlar yetişmiş, çok kritik vazifeler üstlenmiştir. Ulu sultanların devlet yüküne ortak olmuş, kimisi bu uğurda canını bile feda etmiştir. Bu devlet adamlarından biri de Bayezid Paşa’dır. Ankara Savaşı’ndan çıkan Osmanlı Devleti’nin yeniden toparlanmasında, Bayezid Paşa’nın büyük hizmetleri olmuştur…

İlk devir Osmanlı devlet adamları içerisinde önemli yer tutan Bayezid Paşa’nın, doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Amasya’da doğmuştur, bu yüzden kaynaklarda Amasyalı olarak da geçer. Amasya’da yaptırdığı imaretin vakfiyesinden öğrendiğimize göre Celaleddin ismini de kullanıyordu. Babası, Amasya eşrafından Yahşi Bey’dir. Bazı kaynaklarda Arnavut asıllı olduğu rivayet edilse de Abdizâde Hüseyin Hüsameddin’in Amasya Tarihi adlı eserinde Yahşi Bey’in, 14. yüzyılın başlarında vefat eden eski Selçuklu beylerinden Emir Seyfeddin Sungur’un soyundan geldiği yazar. Bayezid Paşa’nın sarayda yetişmiş olması, Osmanlı’nın kuruluş devrine damgasını vuran devlet adamlarından biri olmasında büyük rol oynar.

Amasya’da Bir Sultan Yetişiyor

Siyasî kariyeri, Amasya sancakbeyi Şehzade Çelebi Mehmed’in yanına lala olarak tayiniyle başlar. Siyasetçi, diplomat ve mahir bir askerdir. Çelebi Mehmed’in yakın maiyeti arasındadır ve onun, devlet idaresinde tecrübe kazanmasındaki en mühim aktörlerdendir. Mesnevi okuyabilecek kadar iyi Farsça bilir.

Bayezid Paşa, şehzade ile birlikte Ankara Savaşı’na da katılır. Savaşta Osmanlı ordusunun mağlubiyeti zahir olunca durumun vahametini gören paşa, 14 yaşındaki şehzadeyi yanına alır ve harp meydanını terk eder. Vaziyet çetin, yollar tehlikelidir. Rivayete göre şehzadeyi tanımasınlar diye dilenci kılığına girer, köylerden ekmek toplar. Kâh at sırtında, kâh kendi sırtında genç şehzadeyi taşıyarak, sağ salim Amasya’ya ulaştırır. Artık, “Fetret Devri” başlamıştır. Her şehzade, bir şehirde sultanlığını ilân eder. Bu zor günlerde Bayezid Paşa, Çelebi Mehmed’e bağlı kalarak hizmetlerine devam eder. Çelebi’nin bölgedeki yerel unsurlarla mücadele ettiği buhranlı dönemde yanında bulunarak, Amasya çevresinde Osmanlı otoritesinin yeniden sağlanmasında kritik rol oynar.

Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 160. sayısından (Aralık 2021) okuyabilirsiniz.

Yunus Emre Bozok

View Comments

Recent Posts

Romalılarla İlk Mücadele Mûte

Orduya katılanlarla, tayin edilen kumadanlarla, savaş için kat edilen mesafeyle, karşılaşılan düşmanın büyüklüğüyle, dönüş yoluyla…

4 hafta ago

Savaşın Kalbinde Sahabenin Yolunda Mûte

Size bir yerden bahsedeyim. Dünya haritasında küçük bir nokta, ancak İslâm tarihindeki yeri devasa bir…

4 hafta ago

Geylanî Neslinden Miras Arpacılar Camii

Eminönü’nde inşa edilen ve bir Ni’me’l- Ceyş hatırası olan Arpacılar Camii, 571 yıldır ayakta. Akşemseddin…

4 hafta ago

En Kalabalık Müslüman Ülkesi Endonezya

Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip olan Endonezya, yeraltı-yerüstü zenginlikleri ve bulunduğu stratejik konumu nedeniyle,…

4 hafta ago

Sebüktegin’den Sultan Gazneli Mahmud’a Baba Nasihati

“Ey oğul! Allah’tan kork, takva sahibi ol! Halkın malına mülküne el uzatanları affetme!” “Sana söylediğim…

4 hafta ago

1 Nolu Üsküdar-Kısıklı Tramvayında

Hayal edin! 1950’lerin başında Kısıklı’dan bindiniz tramvaya… Yolculuğunuz, Üsküdar Meydan’a. O hafif eğimli tatlı rampadan…

4 hafta ago