Osmanlı Tarihi

Osmanlı Sefere Nasıl Giderdi?

Kuruluşundan 1699 Karlofça Antlaşması’na kadar geçen süreçte girdiği birçok muharebeden galibiyetle çıkan Osmanlı Devleti, bu maharetini, savaş meydanlarında orduyu sevk ve idaredeki ustalığı kadar, sefer öncesi ve sefer sırasındaki organizasyonuna da borçludur. Askerin savaş meydanına sağlıklı ve dinç bir şekilde varmasından, uzun süren seferlerde ordunun her türlü ihtiyacını sağlayabilecek mekanizmanın kurulmasına kadar her şey başlı başına bir maharettir ve Osmanlılar bu mahareti uzun yıllar sürdürebilmişti… 

Osmanlı Devleti, kuruluşundan Karlofça Antlaşması’na kadar (1699) girdiği savaşların ekserinden galibiyetle ayrıldı. Bu başarıyı, savaş meydanında orduyu sevk ve taktik yeteneğinde olduğu kadar cephe gerisinde de aramak gerekir. Savaşların muvaffakiyetle neticelenmesi, hiç şüphesiz savaş hazırlıklarının mükemmel olmasına da bağlıdır. Bu yüzden Osmanlı Devleti, savaşlar sırasında ordusunun büyük askeri operasyonları başarıyla icra edebilmesi için lüzumlu silah, cephane, erzak yem ve mali kaynakların temini ve ihtiyaç mahallerine sür‘atle ulaştırılması hususunda son derece kesif bir faaliyete girişmekteydi. Günümüz lisanında lojistik olarak adlandırılan, sefer öncesi ve sefer sırasında yürütülen bu faaliyetlere Osmanlı literatüründe iaşe, ikmal denilmektedir.

Sefer Kararının Alınması ve İlk Faaliyetler

Sefer kararı Divan-ı humayun’da uzun müzakereler neticesinde alınırdı. Bu müzakereler sırasında, seferin gerekli olup olmadığı, düşmanın ve Osmanlı ordusunun durumu tartışılır, hudud boyundaki beylerbeyilerin gönderdikleri raporlar okunur, sefere katılacak asker sayısı tesbit edilir, seferin Osmanlı maliyesine getireceği yük hesaplanır ve savaş için gerekli malzemenin ve paranın ne kadarının devlet hazinesinden, ne kadarının vergilendirme usulüyle halktan toplanacağına karar verilirdi.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi Mayıs (57. Sayı 2013) sayısından okuyabilirsiniz.

Doç. Dr. Ömer İşbilir

Recent Posts

Reval Görüşmeleri (1908)

Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…

3 hafta ago

Cüzzamlılar

Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…

3 hafta ago

Betona Gömülen Hatıralar

Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…

3 hafta ago

Sakarya Nehri’nin Doğduğu Topraklarda Bir Osmanlı Mirası Mahmudiye ve Çifteler

Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…

3 hafta ago

Fatih Sultan Mehmed Han’ın Sırtını Yasladığı Âlim Fenârîzâde Ali Çelebi

Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…

3 hafta ago

Timur Han’ın Hindistan Seferi

Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…

3 hafta ago