Kültür Tarihi

Osmanlı Mekteplerinde Karneler

Eskiden beri, okullarda karne günlerinde heyecan en üst seviyededir. Kimi öğrencinin gözü parlar heyecandan, kiminin ise kaçamak bakışlarına hafif bir terleme eşlik eder. İşte bu günler tarih boyunca böyle olagelmiştir. Çalışan kazanmış, tembellik yapan da mükâfatını (!) almıştır. Osmanlı devri mekteplerinde, 19. asrın sonlarında yaygınlaşmaya başlayan karneye “cüzdan”  denilmekteydi. Bu cüzdanlara “etvâr ve mesai cüzdanı”,  “hal ve hareket, sa‘y u gayret cüzdanı” gibi isimler veriliyordu…

Okullar kapanırken her çocuğu bir sevinç sarar. Fakat bu sevinç bazı talebelerde katmerli, bazılarında ise biraz hüzünle karışıktır. Derslerini derste öğrenip bunun için gayret gösteren ve imtihanlara da iyi hazırlanan talebeler çifte sevinç yaşarlar. Dersini dinlemeyen ve tembellik yapan öğrenciler ise okulun bittiğine sevinseler de karnelerindeki notlar sebebiyle üzgündürler. Ekilenlerin biçildiği bir harman zamanını andırır okul kapanışları ve herkes yaptığının semeresini görür.

Karne günleri tarih boyunca hemen hemen aynı olagelmiştir. Çalışan kazanmış ve mükafatını almıştır. Tembellik eden ise daima pişman olmuştur. Gelin sizi Osmanlı devrine götürelim ve o dönemin karnelerine bir göz atalım.

Bu makalede karneyle ilgili verdiğimiz bilgileri, Çamlıca Basım Yayın Araştırma Kütüphanesi Arşivi’nde bulunup Osmanlı’nın son devirlerine ait olan, lise seviyesi birkaç karneye dayandırmaktayız.

Osmanlı devrinde iptidai (ilkokul), rüşdiye (ortaokul), idadi-sultani (lise) ile birlikte hususi, askeri, kız ve erkek pek çok mektep olup bunların türlü türlü karneleri bulunmaktaydı. Yine, karnelerin türlü şekiller geçirdikten sonra belli bir forma kavuştukları da bilinmektedir. Karnelerin daha iptidai şekilleri bulunmakla birlikte biz bunlardan bahsetmeyerek tekâmül etmiş karne formunu anlatacağız.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi Haziran  (22. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.

Dr. Selman Soydemir

View Comments

Recent Posts

Balkanlarda Müslüman Kimliğinin Kalbi Deliorman

“Serhaddin ucunda bir gölge, bir dua gibi durur bazı yerler. Deliorman da onlardan biridir; sessiz,…

2 hafta ago

Kanuni Sultan Süleyman Han’ın Son Vasiyeti

Cihan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, son seferinden hemen önce yazdığı vasiyetnamesinde su hizmetinden bahsediyordu…

2 hafta ago

Anadolu’da Taşa Kazınmış En Büyük Türkçe Kitabe Taş Vakfiye

Anadolu topraklarında dikilitaş formundaki en büyük Türkçe kitabe, Germiyanoğluları zamanında dikilmiştir. Kütahya’da bulunan kitabe, taş…

2 hafta ago

Nizâmülmülk’ün Manevî Dünyası

“Her gün için bir parça ekmeğim ve ibadet edeceğim bir mescidim olsun, bu bana yeter.”

2 hafta ago

Marka Şehir Londra

Bir şehir nasıl marka olur? Veya bir şehir nasıl pazarlanır? Bu sorulara en isabetli cevabı,…

2 hafta ago

İslâm Şehir Tarihçiliğinin İlkleri

Bu makalemizde İslâm şehirciliğinin ilk dönemlerine ve şehir müelliflerinin ilk misallerine temas edeceğiz…

2 hafta ago