Sultan İkinci Abdülhamid, sağlık uygulamalarını yasal zemine oturtmaya çalışmış, başta hekim ve eczacı olmak üzere sağlık elemanları yetiştirmeye özen göstermiş, keşifleri ve gelişmeleri yakından izleyip en kısa sürede transfer etmiş, modern kurumları vakit geçirmeden hizmete sokmuştu…
Sultan İkinci Abdülhamid’in (1876-1909) padişahlığı, Avrupa’da modern tıbbın gelişiminin hız kazandığı ve büyük buluşların olduğu döneme rastlar. Sultan Abdülhamid dıştan gelen tehlikeler ve iç siyasetteki karışıklıklar neticesinde yıkıma doğru giden Osmanlı Devleti’ni ayakta tutmak için önemli kararlar alırken Batı’daki gelişmeleri de yakından takip etmiş, milliyetine bakmayarak ilmî çalışmalar yapan ve insanlığa faydalı buluşlara imza atanlara çeşitli yardımlarda bulunmuştur.
Pasteur’e Nişan ve Para Yardımı Yapıldı
Devrin meşhur isimlerinden Parisli kimyager Louis Pasteur de Abdülhamid Han’ın yardımlarına mazhar olmuş bir bilim insanıdır. Pasteur, 1885 yılında Fransa’da kendi mütevazı laboratuvarında yaptığı çalışmalar sonucu kuduz hastalığını tedavi yöntemini bulmuştur. Bu keşif, insan hayatını doğrudan etkileyen buluşların en önemlilerinden birisidir. Pasteur bulduğu aşıyı uygulamak ve yaygınlaştırabilmek maksadıyla kuracağı enstitü için bütün devlet başkanlarına mektup yazıp yardım talebinde bulunmuştur. Arşiv belgelerine baktığımızda Sultan İkinci Abdülhamid’in bu gelişmeyi yakından takip ettiğini görüyoruz.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Eylül (73. Sayı 2014) sayısından okuyabilirsiniz.
Selçuklu sultanlarının Haremeyn’e olan bağlılıkları ve İslâm ümmetine hizmet etme arzusu, her şeyin üzerinde olmuştur.…
Çanakkale’de bir yanda düşmanla göğüs göğüse çarpışılırken, diğer yanda yakıcı sıcak, toz bulutları, sinekler ve…
Bir fotoğraf karesinin arkasında yer alan ifadeler, sadece bir fotoğrafı değil, o ânın içindeki bütün…
Tarihin en kudretli hükümdarlarından biri olan Sultan Süleyman Han’ın uzun ve zaferlerle dolu saltanatı, kudretinin…
Selçuklu döneminde sultanlarla birlikte vezirler ve önde gelen devlet adamları da mukaddes beldelere hizmet etmeyi…
Hac emîrliği, Abbasîler ve Selçuklular devrinde güvenliğin ötesinde siyasî ve dinî otoritenin de sembolü olmuştur.…