Diğer Röportajlar

Din Elden Gitmiş, Kimin Umurunda!

İnsanî, coğrafî, ilmî vb. pek çok kılıf altında misyonerler yıllardır bu topraklarda faaliyette. Açtıkları özel okullar da bu faaliyetlerin merkez üsleri mesabesinde. 1928’de Bursa’daki Amerikan Kız Koleji’nde yaşananlar sadece bir misal. Bu okulda öğrencilere Hıristiyanlık nasıl dayatılmıştı, devrin hükümetinin meseleye bakış açısı nasıldı, birini kapatıp üçünü açanlar kimlerdi?.. “1928’de Hıristiyanlaştırılan Kızlar” kitabının yazarı Dr. Ahmet Uçar ile yaptığımız röportajda bu sorulara ve daha fazlasına cevap aradık…

Misyonerlik faaliyetleri üzerine ciddi araştırmalar yapan bir yazarsınız. Konuyla ilgili çalışmalarınıza nasıl başlamıştınız ve sizde bu kitabı yazma fikri nasıl ortaya çıktı?

Öncelikle teşekkür ederim. Daha üniversitedeyken Sultan İkinci Abdülhamid Han üzerine çalışmayı çok istiyordum. Sultanın İslâm Birliği, İttihad-ı İslâm siyaseti meşhurdur; Batılı güçlerin bununla ilgili bir eleştirileri mi var, yoksa daha da ötesi, aleyhine çalışmaları mı var, diye bir soruyu takip ettim. Bunu araştırırken Batılı sömürgecilerin Osmanlı’ya saldırısında üç sacayağı olduğunu gördüm. Coğrafî Keşifler ilk sırada; kâşifler, önceden gidip ilgili coğrafyayı keşfediyorlar. İkinci sırada münferit misyonerler ve tüccarlar var. Son sıradaysa misyoner orduları var. Bu üçlemeyi tespit ettikten sonra misyonerler üzerine biraz yoğunlaştım. Türkiye’de Amerikan misyonerleri ile ilgili ilk yüksek lisans tezini âcizane ben yaptım. Sene 1988’di. Daha çok devrin gazeteleri ve dergileri üzerine çalıştım. İşte o zaman karşıma çıkmıştı Bursa meselesi. Yani kitabın yaklaşık 30 yıllık bir geçmişi var. Sonra bu konuya tezimde bir bölüm ayırdım; “Hıristiyan Gençler ve Bursa Meselesi”. Tez savunmamda hocalar, bu iki konu müstakil çalışma olabilir dediler.

O bölümleri çok başarılı buldular. Hıristiyan Gençler meselesini doktora tezi olarak çalıştım. Bursa Meselesi ile alakalı gazete haberinden başka pek kaynak bulamadım. Taramalarım sırasında devrin gazetelerinin bu konuya büyük bir tepki gösterdiklerini gördüm. Ben lâiklik sebebiyle zannediyordum. Ama Amerikan büyükelçisinin mektubunu gördüm. Verilen hapis ve para cezaları komikti. Misyonerlere ait o okul kapatılmıştı, ama karşılığında 3 misyoner okulu açıldı. Söz konusu o okulu da misyonerlere tepki olarak kurulmuş olan Maarif Cemiyeti devralmıştı.

Okulla ilgili yargılamayı yapan hâkimin iki kızı o okulda okuyor. Bu sebeple devrin cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye mektup yazıyor ve diyor ki, ne olur benim çocuklarımın orada okuduğu kamuoyu tarafından duyulmasın.

Röportajın devamını Yedikıta Dergisi 115. sayısından (Mart 2018) okuyabilirsiniz.

Dr. Ahmet Uçar

View Comments

  • Ya şimdi TV lerden gençliğimizin imanını çalan insanlar görmekteyiz, Ecdadını bilmeyen, atasını saymayan bir nesil... Vazife büyük,, Millî ve manevi değerlere bağlı bır nesil şart
    ve devletimizin ve milletimizin bekası için elzemdir....

Recent Posts

Romalılarla İlk Mücadele Mûte

Orduya katılanlarla, tayin edilen kumadanlarla, savaş için kat edilen mesafeyle, karşılaşılan düşmanın büyüklüğüyle, dönüş yoluyla…

4 hafta ago

Savaşın Kalbinde Sahabenin Yolunda Mûte

Size bir yerden bahsedeyim. Dünya haritasında küçük bir nokta, ancak İslâm tarihindeki yeri devasa bir…

4 hafta ago

Geylanî Neslinden Miras Arpacılar Camii

Eminönü’nde inşa edilen ve bir Ni’me’l- Ceyş hatırası olan Arpacılar Camii, 571 yıldır ayakta. Akşemseddin…

4 hafta ago

En Kalabalık Müslüman Ülkesi Endonezya

Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip olan Endonezya, yeraltı-yerüstü zenginlikleri ve bulunduğu stratejik konumu nedeniyle,…

4 hafta ago

Sebüktegin’den Sultan Gazneli Mahmud’a Baba Nasihati

“Ey oğul! Allah’tan kork, takva sahibi ol! Halkın malına mülküne el uzatanları affetme!” “Sana söylediğim…

4 hafta ago

1 Nolu Üsküdar-Kısıklı Tramvayında

Hayal edin! 1950’lerin başında Kısıklı’dan bindiniz tramvaya… Yolculuğunuz, Üsküdar Meydan’a. O hafif eğimli tatlı rampadan…

4 hafta ago