Küçük bir beylikken koca bir dünya devleti hâline gelen ve 600 küsur yıl ayakta durmayı başaran Osmanlı Devleti’ni idare eden padişahlar, gerek yaşadıkları ve devleti yönettikleri devirlerde gerekse günümüzde bir çok yerli ve yabancı kişiler tarafından merak edilmekte, devlet yönetimindeki stratejileri incelenmekte ve araştırmalara konu olmaktadır. Peki, padişahlar nasıl yetişiyor, nasıl bir eğitim alıyorlardı?
Bir devleti yönetmek, üstelik sınırları milyonlarca kilometreye ulaşan ve bünyesinde bir çok din, dil, ırk ve farklı mezhepleri barındıran Osmanlı Devleti’ni yönetmek herkesin başarabileceği bir iş değildir. Sınırlar genişledikçe zorluklar başlar, sıkıntılar artar, devlet yönetiminde çatlaklar ortaya çıkar, uzak mesafeleri kontrol etmek güçleşir, isyanlarla uğraşmak ve isyancıları zapt etmek uzun zaman alabilir. Peki, bu işleri bir düzene koymak ve yerli yerinde yapmak nasıl olur? Bir devlet başkanı, bir hükümdar nasıl yetişirse devleti iyi idare eder, devleti âbâd eder ve sıkıntılarla kolayca baş edebilir?
Konumuz herhangi bir devlet değil elbette; yazımızın başında da söylediğimiz gibi sınırları milyonlarca kilometreye ulaşan Osmanlı Devleti. Küçük bir beylikten koca bir devlet olma yolunda hangi adımlar atılmıştı? Peki, padişahlar nasıl yetişiyordu? Nasıl bir eğitimden geçmişlerdi? Gerçekten padişahlık görevi alelade bir vazife miydi yoksa onlar, yaptıkları işin mesuliyetini omuzlarında hisseden kişiler miydi? Devletin başındaki en yetkili kişi olan hükümdarın ve hükümdarlık makamının nasıl bir arka planı vardı?
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Temmuz (23. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!