Yakın Tarih

YILDIZ SARAYI 1926’DA GAZİNO VE KUMARHANE YAPILDI

İlk defa 1924 tarihinde sarayların ve bilhassa Yıldız Sarayı eşyalarının ve binalarının satılması veya kiralanması ve saraya bağlı diğer bahçelerin halkın hizmetine tahsis edilmek üzere İstanbul Şehremaneti’ne verilmesi kararlaştırılmıştı. 1925 tarihindeki tahsisiyle belediye, Yıldız Sarayı müştemilatını eğlence ve oyun salonları yapılmak üzere istediği bir şirkete kiraya verme yetkisine sahip olacaktı…

Sultan İkinci Abdülhamid Han devrine kadar devlet idaresi Topkapı Sarayı ve daha sonra Dolmabahçe Sarayı’ndan yapılmıştır. Yıldız Sarayı, Osmanlı Devleti’nin son devrinde hükümet merkezi olmuş ve içinde sayısız tarihi hadiseler geçmiş bir saraydır. Yıldız Sarayı, 19. yüzyılın sonlarına doğru son şeklini almış ve bir yapılar topluluğu haline gelmiştir. Buradaki ilk eser Sultan Üçüncü Selim tarafından annesi Mihrişah Sultan için yapılmış bir kasır ve yine Sultan Üçüncü Selim’in babası Sultan Üçüncü Mustafa adına yapılan bir çeşmedir. Daha sonra Sultan İkinci Mahmud, 1834-1835 yıllarında burada bilahare yıkılan bir köşk yaptırmış, Sultan Abdülmecid mevcut kasırları yıktırarak 1842’de annesi Bezm-i Âlem Vâlide Sultan için Kasr-ı Dilküşâ adıyla yeni bir köşk yaptırmıştır. Kısa zamanda yalnız bu köşke değil, bütün has bahçe içindeki binâlara “Yıldız Sarayı” denilmeye başlamıştır. Sultan Abdülaziz Han zamanında da Büyük Mâbeyn Köşkü, Çit Kasrı, Malta ve Çadır köşkleri inşa edilmiştir.

Sultan Abdülhamid Han, padişah olduğunda 34 yaşında idi. İlk aylarını o da Dolmabahçe Sarayı’nda geçirdi. Sonra Yıldız Sarayı’na geçti. 1909’da tahttan indirilinceye kadar devleti buradan idare etti. Onun zamanında burada Küçük Mâbeyn Köşkü, harem binaları, Câriyeler Dairesi, Kızlarağası Köşkü, Şale Köşkü, Yıldız Camii, tiyatro, marangozhane, eczahane, tamirhane, kilithane, çini atölyesi, kütüphane, şehzade köşkleri, bahçe ve havuzlar yapılmış ve bugünkü saray kompleksi meydana gelmiştir. Sultan Abdülhamid, sarayın güvenliği için 1887 yılında ecdadının isimlerine izafeten Ertuğrul ve Orhaniye kışlalarını inşa ettirmiştir. Ertuğrul Kışlası 1958’de imar düzenlemeleri sırasında yıktırılmıştır. Orhaniye Kışlası ise günümüze kadar gelmiştir.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi Eylül (73. Sayı 2014) sayısından okuyabilirsiniz.

Ömer Faruk Yılmaz

Recent Posts

Karadeniz’in Çanakkalesi HARŞİT

Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…

3 hafta ago

İngiltere’den İstanbul Manzarası Mesut İnsanlar Panoraması

Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…

3 hafta ago

Gerze’nin Sevimli Misafiri Balina Aydın’ın İlginç Hikâyesi

Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…

3 hafta ago

Sarayda Kahve Nasıl İkram Edilirdi?

Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…

3 hafta ago

Büyük Selçuklu Sultanlarının Âlimlerle Münasebetleri

Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…

3 hafta ago

Liyakât ve Ehliyet Okulu Enderun İnfografiği

Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!

3 hafta ago