Yarbay Hüseyin Avni Bey’in Kanlı Üniforması ve Kılıcı

Çanakkale Arıburnu’nda şehit düşen 57. Alay Komutanı Piyade Yarbay Hüseyin Avni Bey’e ait kanlı üniforma ve bazı şahsî eşyaları, bugün Askerî Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı’nda sergilenmektedir. Dört parçadan oluşan bu üniforma; ceket, pantolon, yelek ve kabalaktan (enveriye) ibarettir. Ayrıca iki fotoğrafı ile bir subay kılıcı da müze envanterinde yer almaktadır…

Üniformanın Detayları

Askerî Müze’deki 15444 numaralı kayıt defterinde, “Arıburnu’nda şehit olan 57. Alay Komutanı Piyade Yarbay Hüseyin Avni Bey’in kanlı elbisesi” başlığıyla şu ifadeler yer alır:

“Dört parçadan ibarettir. Ceket, hâkî renk kumaştan yapılmış, pantolon, yelek, enveriye (kabalak) ve keçe bir külahtan ibarettir. Hepsi şehadet anında üzerinde bulunan elbiseler olup her tarafı kana boyanmıştır. Üniforma ve kılıç, oğlu tarafından 1331’de (1915) Askerî Müze’ye hediye edilmiştir.”

Kanlı üniforma incelendiğinde, ceketin ön kısmında yakasından aşağı doğru oldukça yaygın kan lekeleri görülmektedir. Bu denli kan kaybına baş veya boynundan alınan büyükçe yaranın sebep olduğu düşünülmektedir. Sağ kolunun üzerinde de oldukça fazla kan lekesi bulunmaktadır. Başından aldığı yaradan akan kandan veya patlamanın etkisinden görüşünün kısıtlandığı, bundan dolayı sağ kolu ile yüzünü veya gözlerini silmeye çalıştığı veya sağ elini karın boşluğuna tuttuğundan yukarıdan akan kanların oraya da bulaştığı düşünülmektedir. Yaralandıktan hemen sonra muhtemelen yerden doğrulduğu veya doğrultulduğu, ceketinin önü kat kat olunca akan kanın kat yerlerine bulaşmadığı düşünülebilir. Sol omuzundaki apoleti düşmüştür, yakasının sol tarafında da tahribat görülmektedir. Patlamanın etkisi ile apoleti o gün kopmuş, ceketinin yakası tahrip olmuş, aradan geçen 106 yıl da tahribatı artırmıştır.

Yeleği soldan, omuz ve bel kısmından kesilmiştir. Yaralandıktan sonra sıhhiyeciler tarafından kesilerek üzerinden çıkarıldığı düşünülmektedir. Hem keçe kabalak hem de enveriyenin üzerinde şarapnel delikleri ve kan lekeleri bulunmaktadır. Özellikle enveriyenin sağ üst tarafında bulunan şarapnel deliği büyüktür.

Kapak yazısının tamamını Yedikıta Dergisi 202. sayısından (Haziran 2025) okuyabilirsiniz.

Ahmet Yurttakal

Recent Posts

Buhara’dan Bursa’ya Uzanan Gönül Köprüsü Emir Sultan Hazretleri

Tasavvufun derinliklerinde yoğrulmuş, ilim ve hikmetle mücehhez velî ve Peygamber neslinden olan Emir Sultan Hazretleri’nin,…

1 gün ago

Osmanlı’nın Sanayi Mirası Feshane Bugün Sanat Kültür Merkezi

Bir zamanlar Osmanlı’nın sanayi hamlelerinden biri olarak kurulan ve yıllarca Eyüpsultan’ın silüetinde mütevazı duruşuyla varlığını…

1 gün ago

İbadet Tahtı Hünkâr Mahfili

Yüzyıllar boyunca nice padişahlar, nice vezirler; camilerde zafer öncesi ellerini kaldırıp dua etmiş, cemaatle aynı…

1 gün ago

Doğu’yu Fotoğraflayan Batılı Paul Nadar

Nadarlar, dünya fotoğrafçılığının seyrine damga vuran bir aile. Paul Nadar da fotoğrafçı babanın fotoğrafçı oğlu.…

1 gün ago

Hattat Ârif Hikmet Bey ve Hatt-ı Sünbülî’nin İzinde

Bu makalemizde Ârif Hikmet’in hem sanat anlayışına hem de Hatt-ı Sünbülî’nin tasavvufî estetiğine göz atıyoruz…

1 gün ago

Aziz Emanet Kadın

İslâm’da kadın, yalnızca bir birey değil; rahmetin, şefkatin ve faziletin timsalidir. Cahiliye devrinin karanlığını vahyin…

1 gün ago