Osmanlı Tarihi

Silistre Nasıl Ayağa Kalktı?

Ruslar Silistre’de cami, medrese, mektep demeden asırlardır biriken kültür değerlerimizi yerle bir etmişti. Moskof yaralarının sarılmaya başladığı o günlerde Sultan İkinci Mahmud, Silistre’nin yeniden ihya edilmesine önderlik etmişti…

Tuna’nın kenarında bir liman şehri olan Silistre kazası, Balkanların kilidi olarak ifade ediliyordu. Osmanlı döneminde Silistre’de çeşitli büyüklüklerde gemi inşa edilerek nehir taşımacılığı yapılmıştı. Öte yandan Osmanlı deniz taşımacılığının ana maddesi olan hububat, ihtiyaç zamanlarında Silistre’den gemilerle İstanbul’a gönderiliyordu.

Tuna Nehri’nin öte yakasında devam eden savaşlarda Silistre daha güvenli olmasının yanı sıra, son dönemde meydana gelen savaşların idare edildiği merkez hâline gelmiştir. Özellikle Rusya ve Avusturya ile yapılan savaşlar sırasında Silistre şehrinin ehemmiyeti daha da arttı. Evliya Çelebi, Silistre şehrindeki; cami, medrese, mektep, hamam, çeşme ve hanları uzun uzun metheder. Şehirdeki yapılar kadar, burada yaşayan insanlar hakkında da seyyahlar güzel sözler söylemiştir. Seyyaha göre; Silistreliler dürüst, mütevazı ve aynı zamanda misafirine ikram etmeyi seven cömert insanlardır.

İlk Rus İşgali

19. asrın başlarında Osmanlı, toprak bakımından bölgesinin en büyük devletiydi. Öte yandan Balkanlarda Bulgaristan’dan Yunanistan’a, Romanya’dan Arnavutluk’a ve Karadağ’a kadar geniş toprak parçasında varlığını sürdürmekteydi. Aynı zamanda yaklaşık 25 milyon insanı huzur içerisinde bir arada tutabiliyordu.

Bir Balkan toprağı olan Silistre ise Ruslar tarafından ilk kez 1809’da ele geçirilmişti. Moskofların şehre ikinci saldırısı 20 sene sonra oldu. 1829 yılının Mayıs ayında Silistre’yi kuşatan Rus ordusu karşısında zor durumda kalan Osmanlı Devleti, şehri Moskoflara teslim etti. Savaş sonrası imzalanan Edirne Antlaşması (1829) ile eskiden olduğu gibi Rusların Tuna Nehri’nin öte yakasında kalması sağlanarak Silistre kurtarıldı.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi 104. sayısından (Nisan 2017) okuyabilirsiniz.

Prof. Dr. Ahmet Köç

Recent Posts

Ölüm Yürüyüşünden Zaferle Dönenler Kore’de Türk Esirleri

Kore Savaşı'ndaki Türk askerin disiplin ve dirayeti, Amerikan ordusunun oldukça dikkatini çekmiş ve araştırma konusu…

2 hafta ago

Bizans’ta Katalan Komutan Roger de Flor

Roger de Flor... Kimi zaman iyi bir kumandan, kimi zaman bir hain olarak anıldı. Bir…

2 hafta ago

Dağlardan Çöllere Uzanan Serinlik: Buz Ticareti ve Karcılar

Tarih kitapları, kar hakkında bilgi verirken daha çok onun olumsuz rolünden bahsederler ve bu konuya…

2 hafta ago

Ortamahalle’den Ortahisar’a Trabzon Günlüğü

Şimdi bu dönüşümün ortasında, eski ve yeni Trabzon arasında bir köprü kurarak; anılarımı ve şehri,…

2 hafta ago

İsmi Satır Aralarında Kalmış Bir Büyük Hattat Akşemseddinzâde Mehmed Zeynüddin

Bazı mürekkepler vardır ki çok iz bıraksalar da kendileri görünmezler. İsimleri satır aralarında gizli kalmış,…

2 hafta ago

İlimle Yükselen Medeniyet Selçuklular

Tarih sahnesinde öyle devirler vardır ki yalnızca kılıçla değil, kalemle de hüküm sürülür. Selçuklu asrı,…

2 hafta ago