Müceddid-i Devlet Çelebi Mehmed

Osmanlı tarihinde Fetret Devri diye meşhur on bir yıllık zaman dilimi, kendinden nice dersler alınacak bir sahnedir. 1402-1413 arasındaki bu döneme, Yıldırım Bayezid’in en küçük oğlu Çelebi Mehmed son vermiş, vefat ettiğinde arkasında, babasından devraldığı gibi bir devlet bırakmıştı. Bu, kolay olmadı tabi. Evvela kendi sancak bölgesindeki asi ve nüfuzlu beyler, sonra kardeşleri; daha sonra Venedik, Roma, Şeyh Bedreddin, Düzmece Mustafa gaileleriyle mücadele içinde geçti ömrü. Azim, gayret, sebat, tevekkül, adalet, diplomasi ve liyakat gibi nice güzel hususiyetleriyle Çelebi Mehmed; birliği yeniden tesis etmiş, bu sayede devleti tek bir çatı altında toplamayı başarmış, Osmanlı’nın ikinci kurucusu olarak tarih sahnesindeki yerini almış oldu…

Beşinci Osmanlı padişahı olarak tahta geçen Çelebi Mehmed, 1386 veya 1387 yılında Bursa’da, Yıldırım Bayezid’in dördüncü oğlu olarak dünyaya geldi. Annesi, Devlet Hatun’dur. İyi bir eğitim alan Çelebi Mehmed, tahsilini Bursa ve Edirne sarayında tamamladı. Hocaları, devrin önemli şahsiyetlerinden Amasyalı Sofi Bayezid namıyla meşhur İmâmüddin Ali Çelebi, Ahmed bin Muhammed Cezerî, Bedreddin Koca Mahmud Çelebi, Molla Fenârî ve Tokatlı Bicaroğlu Hamza’dır.

Baht Mücadelesi

Türk devlet geleneğine uygun olarak, 1399 yılı ortalarında (Haziran) Amasya, Tokat, Sivas ve Ankara’yı da içine alan, Rum vilâyetine vali olarak gönderilmişti. Ankara Savaşı sonrası yine Tokat ve Amasya taraflarına çekilip beklemeye başladı. Bu sırada mahallî beylerin, türlü gaileleriyle uğraşmak zorunda kalsa da hepsini bertaraf edip halkın itimadını kazandı. Ahali, eşkıya tasallutundan emin olup ferah buldu.

Kardeşlerine, birleşmek veya her birinin kendi topraklarında hüküm sürmesi tekliflerini yapan Çelebi Mehmed, başlangıçta sıcak bakmasa da daha sonra taht mücadelesine katıldı ve uzun bir sürecin sonunda, 31 Temmuz 1413 tarihinde, Edirne’de Osmanlı tahtının tek sultanı oldu.

Kapak dosyasının tamamını Yedikıta Dergisi 153. sayısından (Mayıs 2021) okuyabilirsiniz.

Prof. Dr. Selim Hilmi Özkan

Share
Yazar:
Prof. Dr. Selim Hilmi Özkan

Recent Posts

Asla Dönüş İhtida

İhtida kelimesi sözlükte, “doğru yolu bulmak, yol göstermek, hakikate ulaşmak” manasına gelen hidayet kökünden türemiştir.

1 gün ago

Mühtedi Bir Baba ve İki Kızı

İhtida eden Doktor Panayota, Eyüp Sabri ismini almış ve kısa bir süre sonra da namaz…

1 gün ago

Osmanlı’ya Hizmet Etmiş Meşhur Mühtediler

Tarihte ata dinini bırakıp İslâm’ı seçen ve değişik mesleklerden olup İslâm’a ve Osmanlı Devleti’ne hizmet…

1 gün ago

Kutlu Fetih İstanbul

İstanbul'un Fethi infografik formatında sizlerle!

1 gün ago

İstanbul’un İlk Darphanesi Simkeşhane Şimdilerde Kütüphane

İstanbul’un İlk Darphanesi Simkeşhane Şimdilerde Kütüphane

1 gün ago

Bir Dede Üç Mahalle

Gez dünyayı, gör Konya’yı demişler. Bakalım kısacık Konya turumuzda bizleri neler bekliyor?..

1 gün ago