Çivi veya tutkal kullanılmaksızın, küçücük geometrik parçaların birleştirilmesiyle meydana getirilen kündekârî eserleri, ecdadımızın teknikle sanatı, geometriyle estetiği bir arada nasıl büyük bir ustalıkla kullandıklarını gözler önüne sermektedir…
İstanbul ve Anadolu’daki bazı camilerin kapı ve pencereleri, vaaz kürsüleri veya minberlerinin geometrik desenlerle meydana getirilmiş ahşap güzelliğine hayranlıkla baktığımız olmuştur muhakkak. Belki, niçin bu kadar küçük parçalardan meydana geldiklerini merak eder veya küçük parçalardan müteşekkil olduklarını anlamaz, ahşap oymacılığı eseri olduklarını sanırız.
Bilindiği üzere, ahşap malzemeler kapı, pencere gibi büyük cephelerde tek parça olarak kullanıldığı takdirde, rutubet ve sıcağın tesiriyle çarpılma, çatlama gibi bir takım bozulmalar meydana gelebilir. Hatta zaman zaman kendi evimizin kapılarının veya dolap kapaklarının şişmesi ve açılmamasından şikâyet ederiz. İşte camilerde gördüğümüz o geometrik desenli kapı ve pencerelerde kullanılan ve kündekârî ismi verilen teknik, tam da buna mani olmak için icat edilmiştir.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ekim (27. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!