Sadece bizde değil, insanlık tarihinde “kitap”ın yeri ayrıdır. İnsanoğlu, Hz. Adem’e (a.s.) gönderilen 10 suhuf’la en başta dinini ondan öğrenmiştir. Bir nesne olarak kitabın en sade halinden mükemmel ve muhteşem bir sanat eserine dönüşmesine, el yazmalarından baskı sistemlerine geçişe kadar tarihini ve Osmanlı dünyasıyla Batı’daki kitap algısını yazarımız sizler için kaleme aldı…
İnsanlık tarihinin en önemli keşiflerinden biri kuşkusuz yazıdır. Medeniyetin gelişmesinde yazıyı kâğıdın, matbaanın, fotokopi makinasının ve dijital kopyalama teknolojilerinin gelişmesi takip etmiştir. En az yazı kadar önemli bir icat da yazının cisimleştiği kitaplardır. Kelimelere zarif manalar yükleyen Lehcetü’l-Hakâyık, yazı için “düşünce tohumu” der. Gerçekten de yazı düşüncenin görünür, dokulunabilir halidir. Buna kitap ev sahipliği eder. İnsan kitap sayesinde binlere, yüzbinlere ulaşır, çağlar öncesinden bugüne ve geleceğe seslenir ve fikirlerini yeşertir.
Kitap kelimesi, Arapçada toplamak, bir araya getirmek, iki deri veya kumaş parçasını birbirine eklemek, inci tanelerini dizmek, vb. manalara gelen “ketb” kökünden türemiş bir isimdir. İlk örneğini Sümerlerde gördüğümüz ve günümüze ulaşan yazıların yaklaşık altı-yedi bin yıllık yaşı vardır. Arabî harfler Tay kabilesinden üç kişinin gayretiyle Arâmice’den bazı değişiklikler yapılarak icat edilmiştir. Latin alfabesinin mucidi ise Fenikelilerdir.
Mezopotamya’da ve Anadolu’da Kil Tabletler
Sümerlerin ve Anadolu medeniyetlerinin yazı materyali kil tabletleriydi. Bugün kahir ekseriyeti İngiltere ve Amerika kütüphanelerinde olan Sümer ve Asur tabletleri insanlığın ilk arşiv kaynakları ve kitaplarıdır. Günümüz kitaplarının prototipi kil tabletleridir. İlk olarak M.Ö. 3000’li yıllarda kullanılmıştır. Ninova ve Babil tapınaklarında kitap teksir atölyeleri bulunduğu bilinmektedir. Hitit uygarlığının başkenti Boğazköy’de 15.000 büyük boyutlu tablet elde edilmiştir.
Antikçağ’da tabletin dışında çok çeşitli malzemeler üzerine yazı yazılıyordu. Bunlardan başlıcaları şöyle sıralanır: Taş ve madenler, ağaç yaprakları ve kabukları, tahtalar ve farklı tür levhalar, kil tablet, seramik vazo parçaları, topraktan yapılmış kaplar, keten ve ipek, fildişi, deve, manda, koyun, merkep kemikleri, derileri ve organları, papirüs, parşömen ve en son olarak da kâğıt.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 101. sayısından (Ocak 2017) okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!