Kolera sınır tanımayan bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır. Her ne kadar günümüzde bu hastalık zaman zaman görülse de, eskiden çok daha etkili ve yaygındı. Kolera salgınlarını kontrol altına almayı düşünen tıpçılar bir tarafa, hastalığın tarihinde sömürgeci İngilizlerin ayrı bir yeri vardır…
Kolera, epidemi (salgın) ve pandemi (kıtalararası salgın) hâlini alabilen, insanda bulantısız kusma, karın ağrısız şiddetli ishal, kısa zamanda su ve elektrolit kaybına bağlı gelişen ve kısa sürede tedbir alınmazsa oldukça öldürücü bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastada şiddetli susuzlukla birlikte deri kurur, vücut ısısı düşer, baldırlarda kramplar başlar, akabinde deri morarır ve birkaç saat veya birkaç gün içinde ölüm gerçekleşir.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 52. sayısından (Aralık 2012) okuyabilirsiniz.
Tasavvufun derinliklerinde yoğrulmuş, ilim ve hikmetle mücehhez velî ve Peygamber neslinden olan Emir Sultan Hazretleri’nin,…
Bir zamanlar Osmanlı’nın sanayi hamlelerinden biri olarak kurulan ve yıllarca Eyüpsultan’ın silüetinde mütevazı duruşuyla varlığını…
Yüzyıllar boyunca nice padişahlar, nice vezirler; camilerde zafer öncesi ellerini kaldırıp dua etmiş, cemaatle aynı…
Nadarlar, dünya fotoğrafçılığının seyrine damga vuran bir aile. Paul Nadar da fotoğrafçı babanın fotoğrafçı oğlu.…
Bu makalemizde Ârif Hikmet’in hem sanat anlayışına hem de Hatt-ı Sünbülî’nin tasavvufî estetiğine göz atıyoruz…
İslâm’da kadın, yalnızca bir birey değil; rahmetin, şefkatin ve faziletin timsalidir. Cahiliye devrinin karanlığını vahyin…