Kapak

“Huzur”daki Sultan

Sultan Birinci Ahmed Han’ın Peygamber Efendimiz’e olan sevgi ve muhabbeti, onun Kadem-i Şerif’inin resmini başındaki kavuğunda taşıyacak derecededir. Daha gencecik bir padişahken en büyük hususiyetlerinden biridir sultanlar sultanına olan tazimi ve hürmeti. Öyle ki, bugün Efendimiz’i ziyarete gidenler, sultanı ve ceddini “huzur”da hazır bulurlar…

Yapamaz Ertuğrul evladı sensiz

Can verir cananı vermez Türkler

Ebedî Hadimü’l-Haremeyniniz

Ölsek de Ravza’nı ruhumuz bekler

İdris Sabih Bey

 Medine-i Münevvere’ye gidip Peygamber Efendimiz sallâllahü aleyhi ve sellemin huzuruna çıkmak her Müslümanın hasretidir. Gül kokulu ravzasını ziyaret etmek, “huzur”una varıp bir nebze olsun hasret gidermek, elbette ona ümmet olanların en büyük arzusudur. Bu sebeple iman dolu yürekler, sevda ateşiyle yanıp tutuşan gönüller, büyük bir coşkuyla talep eder, sultanlar sultanının huzuruna varmayı.

Yolu Medine-i Münevvere’ye uğrayanlar bilir, Mescid-i Nebevî’deki Efendimiz’in yüce makamını. Bâbü’s-Selâm, Mescid-i Nebevî’nin ana kapısıdır. Lâkin binanın batı cihetindeki bu kapı, sadece mescide girişi sağlamaz; Efendimiz Aleyhisselâm’ın huzuruna çıkmak için can atan hasret dolu nice âşığı da maşuğuna kavuşturur. Kapıdan girdikten sonra 86,25 metre uzunluğundaki koridora “Selâm Yolu’’ derler ki huzur-ı Rasülullah’a varmak isteyen herkes buradan geçerek gider o saadetli mekâna.

 “Müvacehe” Arapça bir kelimedir ve “yüz yüze, karşı karşıya” manasına gelir. İnancımızda, cenazeler kabre konulurken yüz kısmının kıble istikametine çevrilmesi esastır. Peygamber Efendimiz sallâllahü aleyhi ve sellem de aynı usulle defnedildiğinden, mübarek yüzleri Beytullah’ın olduğu tarafa doğrudur. Onun şerefli türbesinin güney tarafındaki bu yere gelenler, Peygamber Efendimiz’le yüz yüze gelmiş olur. “Müvacehe-i Şerife” yahut “Müvacehe-i Saadet” diye adlandırılan bu kıymetli yer, bir nevi pencere görünümündedir ve Peygamberimizin medfun bulunduğu mukaddes yeri havalandırmak ve aydınlatmak dışında, ziyaret maksadıyla yapılmıştır. Mimarî ayrıntıları ve her biri bir mana taşıyan unsurlarıyla bu kıymetli yer, aynı zamanda dua penceresi ve hacet makamıdır.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi 106. sayısından (Haziran 2017) okuyabilirsiniz.

 

Fatih Karaboğa

View Comments

  • SEVGİLİ BAYIM,
    DEFİF KİŞİSİNDİR. DERGİ YEDİKİTA'NIN "HUZUR DAKI SULTAN" ı İHTİYACIM VAR. Dergiyi çok beğendim. BENİM BENİME VERİNİZ? PARA SORUNU VAR. Derginin KOPYASINI gönderiyorum.
    TEŞEKKÜRLER, hemen cevap verin

    NASIR QAYYUM BUX
    41/1 30TH STREET KHAYABAN-E-MUJAHID,
    PHASE-5 D.H.A.
    KARACHI - PAKISTAN
    CALL: 03232400037
    E.MAIL: buxnasirqayyum@gmail.com

Recent Posts

Kars Müdafaası ve Kanada’ya İlham Veren Kahramanlık

Anadolu’nun Kafkaslara açılan kapısı Kars, Kırım Harbi’nde destansı bir mücadeleye sahne olmuştu. Rus ordusunun bütün…

3 hafta ago

Buzlar Altında 33 Yıl

Andree ve iki yol arkadaşı, 1897 yılında hidrojenle dolu balonlarıyla Kuzey Kutbu’nu aşmayı hayal ederek…

3 hafta ago

Mavi Gözlü Aynu’z-Zerka

Medine-i Münevvere’nin su ihtiyacının temin edilmesi için, Emevîler devrinde, birtakım çalışmalar yapıldı. Şehrin yakınlarında bulunan…

3 hafta ago

Aydın’da Bir Osmanlı Mirası Cihanoğlu Camii

Bu defa yönümüzü, Aydın’ın kalbinde yer alan asırlık bir yapıya çeviriyoruz: Cihanoğlu Camii…

3 hafta ago

Beşiktaş’ın Zirvesinde Bir Ziynet Beşiktaşlı Yahya Efendi

Buyurunuz, Yahya Efendi’nin sadece Beşiktaş sırtlarını değil, gönülleri de yeşerten menkıbesini satırlarda arayalım…

3 hafta ago

Osmanlı Avrupa’ya İlk Nasıl Ayak Bastı?

Rumeli’ye geçişin kahramanlarından Gazi Süleyman Paşa, Osmanlı tarihine “Rumeli Fatihi” olarak adını yazdırırken; Osmanlı neferlerinden…

3 hafta ago