1891 yılında Osmanlı hizmetinde Avrupalı bir mühendis tarafından bir harman makinası icat edilir. Devrin ticarî ve ziraî durumunun farkın da olan ve yeni icadının büyük faydalar sağlayacağını düşünen mühendis, icadın detaylı bir planını çizer ve gerekli açıklamaları ilave ederek padişaha sunar. İcat, ilginç olmasının yanında, takdim yazısındaki ziraî ve ticarî detaylarıyla dikkat çekiyor…
İnsanlar yüzyıllardır hayat şartlarını kolaylaştırmak ve sahip olduğu değerlerden daha fazla verim almak içinde bulundukları zaman ve mekânın getirdiği şartları da dikkate alarak bir çok icatlarda bulunmuşlardır. Dünya tarihinde bir çok mucit icatlarıyla adını tarihe yazdırmayı başarmıştır.
İcatların çoğaldığı 19. asırda, mucitler, yeni buluşlarını patentlerle koruma altına almaya başladılar. Aynı tarihlerde Osmanlı coğrafyasında da bir çok icatlar yapılıyor ve devrin padişahına arz ediliyordu.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ağustos (24. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.
Tasavvufun derinliklerinde yoğrulmuş, ilim ve hikmetle mücehhez velî ve Peygamber neslinden olan Emir Sultan Hazretleri’nin,…
Bir zamanlar Osmanlı’nın sanayi hamlelerinden biri olarak kurulan ve yıllarca Eyüpsultan’ın silüetinde mütevazı duruşuyla varlığını…
Yüzyıllar boyunca nice padişahlar, nice vezirler; camilerde zafer öncesi ellerini kaldırıp dua etmiş, cemaatle aynı…
Nadarlar, dünya fotoğrafçılığının seyrine damga vuran bir aile. Paul Nadar da fotoğrafçı babanın fotoğrafçı oğlu.…
Bu makalemizde Ârif Hikmet’in hem sanat anlayışına hem de Hatt-ı Sünbülî’nin tasavvufî estetiğine göz atıyoruz…
İslâm’da kadın, yalnızca bir birey değil; rahmetin, şefkatin ve faziletin timsalidir. Cahiliye devrinin karanlığını vahyin…