Kanuni sultan Süleyman’ın son seferinde (1566) fethederek Osmanlı topraklarına kattığı Sigetvar Kalesi’nde sultanın hatırasına bir cami yaptırılmıştı. Zaman içinde konut, hastane, depo, kilise ve ahıra dönüştürülen cami binası günümüzde müze olarak kullanılıyor…
Sigetvar Kalesi, Kanûnî Sultan Süleyman’ın son seferinde 7 Eylül 1566’da fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştı. Fetihten önce vefat ederek kalenin Osmanlı ordusu tarafından fethini göremeyen sultanın hâtırasına kale içinde bir cami yaptırılmıştı.
Evliya Çelebi, Macaristan seyahatinde Sigetvar’a da uğrayarak kaleyi ayrıntılı biçimde anlatmasına rağmen camiden “iç kalede Süleyman Han’ın küçük camii” olarak bahsetmekle yetinmiştir.
Mimari bakımından sade özellikler gösteren Kanûnî Sultan Süleyman Camii uzunlamasına dikdörtgen planlıdır. Bilinen selâtin camilerinin aksine kubbeli değil ahşap tavanlı mütevazı bir eserdir. Cami, dikdörtgen planlı harim, L biçimindeki (doğu ve kuzey yönden kuşatan) son cemaat yeri ile kuzeydoğu köşedeki tuğla minareden oluşmaktadır.
1570’te camide imam, hatip ve sermahfil olarak 17 akça yevmiye alan Ahmed Efendi, müezzin, devirhan ve muarrif olarak 8 akça yevmiye alan Mehmed Efendi, müezzin ve devirhan olarak 6 akça yevmiye alan Mehmed Efendi, kayyım, çıracı ve devirhan olarak 6 akça yevmiye ile İbrâhim Efendi görev yapıyorlardı.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ocak (65. Sayı 2014) sayısından okuyabilirsiniz.
Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…
Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…
Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…
Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…
Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…
Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…