Categories: KapakManşetPortreler

Buhara’dan Bursa’ya Uzanan Gönül Köprüsü Emir Sultan Hazretleri

Tasavvufun derinliklerinde yoğrulmuş, ilim ve hikmetle mücehhez velî ve Peygamber neslinden olan Emir Sultan Hazretleri’nin, Osmanlı hanedanıyla kurduğu manevî ve sıhrî bağı, Bursa’yı ilim ve irfan merkezi kılışını, Ulu Cami’nin inşasına vesile oluşunu ve Anadolu topraklarındaki izzetli hizmetlerini, bu makalede keşfedeceksiniz…

Buhara’nın bereketli topraklarında dünyaya gelen Emir Sultan Hazretleri, genç yaşlarında tasavvufun inceliklerine vâkıf olmuş, Kübreviyye tarikatının feyziyle yetişmiş; ilim, irfan, hikmetle yoğrulmuş ve Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) manevî işaretiyle Rum diyarına yönelmiştir.

Medine-i Münevvere’de yaşadığı kerametle Sevgili Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) mübarek neslinden olduğunu tasdik ettiren Emir Sultan, bir kandilin rehberliğinde Anadolu’ya ulaşarak Bursa’yı kendine yurt edinmiş, bu beldeyi ilim, hikmet ve feyz merkezi hâline getirmişti. O, yalnızca âlim veya mutasavvıf değil, Osmanlı sultanlarının gönlünde taht kurmuş bir mürşitti.

Yıldırım Bayezid Han’ın kızı Hundi Hatun ile gerçekleşen izdivacı, onun Osmanlı hanedanı içinde nasıl köprü vazifesi gördüğünü gösterir. Bu aziz zat, Allah yolunda her daim aşk ve ihlas ile hareket etmiş, Osmanlı mülkünün manevî harçlarından, Anadolu’yu irfanla fetheden gönül sultanlarından olmuştur.

Gönüller Sultanı Seyyid Buharî

Evliyadan ve âlim bir zat olan Emir Sultan Hazretleri, asıl adıyla Muhammed bin Ali, 1368 yılında Buhara’da dünyaya gelmiştir. Bu sebeple “Buharî” diye anılmış, nesli Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) torunu Hz. Hüseyin (r.a.) efendimize dayandığı için de kendisine “Seyyid” ünvanı verilmiştir. Lakabı ise Şemseddin’dir.

Emir Sultan Hazretleri, genç yaşlarında Buhara’da iyi bir tahsil gördü. Tasavvuf ve tarikat derslerini babası Seyyid Ali Hazretleri’nden aldı. Tarikat silsilesi, babası vasıtasıyla Necmeddîn-i Kübrâ Hazretleri’ne ulaşır. Necmeddîn-i Kübrâ Hazretleri’nin silsilesi ise Şihâbeddîn Sühreverdî Hazretleri vasıtasıyla Hazret-i Ali’ye (k.v.) dayanır.

Kapak yazısının tamamını Yedikıta Dergisi 208. sayısından (Aralık 2025) okuyabilirsiniz.

Tunahan Şener

Recent Posts

Osmanlı’nın Sanayi Mirası Feshane Bugün Sanat Kültür Merkezi

Bir zamanlar Osmanlı’nın sanayi hamlelerinden biri olarak kurulan ve yıllarca Eyüpsultan’ın silüetinde mütevazı duruşuyla varlığını…

2 saat ago

İbadet Tahtı Hünkâr Mahfili

Yüzyıllar boyunca nice padişahlar, nice vezirler; camilerde zafer öncesi ellerini kaldırıp dua etmiş, cemaatle aynı…

2 saat ago

Doğu’yu Fotoğraflayan Batılı Paul Nadar

Nadarlar, dünya fotoğrafçılığının seyrine damga vuran bir aile. Paul Nadar da fotoğrafçı babanın fotoğrafçı oğlu.…

2 saat ago

Hattat Ârif Hikmet Bey ve Hatt-ı Sünbülî’nin İzinde

Bu makalemizde Ârif Hikmet’in hem sanat anlayışına hem de Hatt-ı Sünbülî’nin tasavvufî estetiğine göz atıyoruz…

2 saat ago

Aziz Emanet Kadın

İslâm’da kadın, yalnızca bir birey değil; rahmetin, şefkatin ve faziletin timsalidir. Cahiliye devrinin karanlığını vahyin…

2 saat ago

Fustat’ın Kitapçılar Çarşısı Sûkulverrâkîn

Bugün bir sahafa uğradığınızda hissettiğiniz o eski kitap kokusu, belki de asırlar önce Fustat’ın Sûkulverrâkîn…

3 saat ago