İstanbul fatihinin, fetih nişanesi olarak camiye çevirdiği ulu mabed Ayasofya, asırlarca cami olarak hizmet vermiş fakat vakfiyesine rağmen müze olmaktan kurtulamamıştı. Üstelik kendisi müze olurken medresesi de sessiz sadasız ortadan kaldırıldı. Ayasofya Medresesi’ni ilk olarak Fatih Sultan Mehmed yaptırmış, sonradan yıkılınca 19. Asırda yeniden inşa edilmişti. Şimdi temellerinden tekrar hayat bulmak istiyor. Tabii tehditlere varan uluslar arası bürokrasiyi aşabilirse…
Rumeli Hisarı’nda fetihle birlikte inşa edilen ve 1950’lerde yıkılıp sadece minare kaidesi kalan caminin ihyasının bir süre önce gündeme gelmesi, kamuoyunda ciddi tartışmaları da beraberinde getirmişti. Yıllardan beri cami alanı üzerinde yapılan konser ve eğlence programları mütedeyyin insanları rahatsız ediyor, Fatih Sultan Mehmed’in emaneti olan mescidin bu hali tarihçiler tarafından da eleştiriliyordu. Aynı günlerde bir gazetede çıkan “Tarihi tiyatro yıkılıyor, yerine mescid yapılıyor” haberi ise cehaletin(!) bu kadarına pes dedirtiyordu.
Bu duruma benzer bir diğer önemli konu ise fethin sembolü olan Ayasofya’nın yanında bulunan ve caminin müzeye çevrildiği hengâmda yıkılan Ayasofya Medresesi’nin ihyasıydı. Sultan Fatih’in, hizmetine büyük akarlar ayırarak camiye tebdil ettiği Ayasofya, tekrar ibadete açılacağı günü beklerken, hemen yanında izleri hâlâ görünen medrese binasının da ihyası için çalışmalar başlatıldı. Ancak tıpkı Rumeli Hisarı’ndaki Fatih Camii’ne karşı çıkanlar gibi Ayasofya’daki bu çalışmaya da şiddetle karşı çıkanlar oldu. Bunlardan bazıları medresenin inşasının Ayasofya’ya zarar verebileceği endişesiyle tavır alırken, bir kısmı da Osmanlı dönemi İslâmî yapılarına olan mesafeli duruşlarından dolayı itiraz etti. Bu tartışmalara geçmeden önce Ayasofya Medresesi’nin tarihine kısaca bakmakta fayda var…
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 85. sayısından (Eylül 2015) okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!