Geçen Kasımda Diyarbakır’ın çınar ilçesinde öldürülen leopar ülke Gündeminde Kısa süreli şaşkınlığa sebep olurken, 1974 yılından bu yana ortalıkta Görünmeyen Anadolu parsının soyunu devam ettirdiği de anlaşılmıştı. 1890 yılında çorum-bayat civarında öldürülen türün bir başka üyesi ise, ülkemizde pars vakalarının eskiden beri yaşandığını Gösteriyordu.
3 Kasım 2013’te Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde bir çobana saldıran leoparın av tüfeğiyle vurularak öldürüldüğü haberleri ülke gündemine bomba gibi düştü. Bu öylesine müthiş bir haberdi ki, Türkiye’de nesli tükendiği zannedilen Anadolu parsının (leopar) henüz yok olmadığını gösteriyordu.
Hadise şöyle gerçekleşmişti: Çınar’a 10 kilometre uzaklıktaki Solmaz köyü civarında kuzeni Mahmut Kaplan ile koyunlarını otlatan Kasım Kaplan, arkadan üzerine atlayan leoparın saldırısına uğramış, pençe darbeleriyle yaralandığı sırada Mahmut Kaplan hayvanı av tüfeğiyle öldürmüştü.
Vurulan leopar genç bir erkekti ve onun varlığı çevrede başka leoparlar da olabileceği ihtimalini akıllara getirdi. Aslında bundan üç yıl önce Siirt Gabar Dağı’nda öldürülmüş olarak bir leopar daha bulunduğu 2013 Mart-Nisan aylarında basına yansımış fakat fazla dikkat çekmemişti. Belki çok inandırıcı da bulunmamıştı. Zira elde üç yıl önce çekilen bir fotoğrafla nerede olduğu tam olarak belli olmayan bir posttan başka bir şey yoktu. Şimdi ise ortada yaşanmış bir hadise; vurulmuş bir pars, yaralanmış bir adam vardı ve Anadolu parsının soyunun devam ettiği ispatlanmış oluyordu.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ocak (65. Sayı 2014) sayısından okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!