Birleşik Büyük Britanya ve İrlanda Kralı Üçüncü George’tan Mümtaz ve Muhteşem Yusuf Paşa’ya…
Başbakanlık Arşivi’nde, Osmanlı Devleti ve İngiltere arasındaki münasebetlere ışık tutan hayli vesika ve mektup var. Vesikalar, devletlerarası ilişkileri gösterirken mektuplarda, şahıslar tarafından yazıldığı için daha enteresan malumatlar bulunabilir. Mektuplar zaman olarak daha çok 18. asrın sonuyla 19.asrın başı ve ortalarına tarihleniyor. Bazen kral yahut kraliçe tarafından, bazen de prens ve ya prensesler tarafından önemli ya da önemsiz bir çok vesileyle yazılan mektuplar, münasebetlerin seyri hakkında ayrıntılı bilgiler vermese de ilişkinin devam ediyor olduğunun açık göstergeleridir. Mektuplarda dikkati çeken, elbette muhtevanın yanında, başta ve sondaki hürmet ve tazim ifade eden süslü cümleler!
“Birleşik Büyük Britanya ve İrlanda Kralı Üçüncü George’tan Mümtaz ve Muhteşem Yusuf Paşa’ya” unvan ve hitabıyla başlayan mektup, İngiliz Kralı Üçüncü George’dan Sultan Üçüncü Selim’in veziriazamı Yusuf Paşa’ya 1803’te gönderilmiş. Mektupta İngiliz William Drummond’un (1803-1804) Osmanlı Devleti’ne, fevkalade yetkilerle donatılmış sefir (büyükelçi) olarak atandığı, iki devlet arasında cereyan eden münasebetlerin bu vakte dek olduğu gibi bundan sonra da atanan yeni sefir aracılığıyla devam etmesinin umulduğu bildiriliyor. Bu vesileyle padişahtan Osmanlı Devleti’nin gölgesinde yaşayan yahut İngiliz tebaası olduğu halde Osmanlılarla ticaret yapan İngilizler için tanınan imtiyazların devamı rica ediliyor.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Mayıs (21. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.
Selçuklu sultanlarının Haremeyn’e olan bağlılıkları ve İslâm ümmetine hizmet etme arzusu, her şeyin üzerinde olmuştur.…
Çanakkale’de bir yanda düşmanla göğüs göğüse çarpışılırken, diğer yanda yakıcı sıcak, toz bulutları, sinekler ve…
Bir fotoğraf karesinin arkasında yer alan ifadeler, sadece bir fotoğrafı değil, o ânın içindeki bütün…
Tarihin en kudretli hükümdarlarından biri olan Sultan Süleyman Han’ın uzun ve zaferlerle dolu saltanatı, kudretinin…
Selçuklu döneminde sultanlarla birlikte vezirler ve önde gelen devlet adamları da mukaddes beldelere hizmet etmeyi…
Hac emîrliği, Abbasîler ve Selçuklular devrinde güvenliğin ötesinde siyasî ve dinî otoritenin de sembolü olmuştur.…