Borneo, Dünya’nın en büyük üçüncü adası olmasının yanında; üzerinde üç farklı ülke bulunan tek yer. Ada toprakları Endonezya, Malezya ve Brunei Sultanlığı tarafından paylaşılmış durumda. Daha da önemlisi, adanın asırlardan beri sömürgeciler tarafından paylaşılamıyor olması…
Borneo, 736.561 kilometrekare yüzölçümü ile Grönland ve Yeni Gine’nin ardından dünyada var olan en büyük üçüncü adadır. Büyüklük olarak, neredeyse Türkiye kadardır. Üç Müslüman devlet arasında pay edilmiş olan adanın en küçük ülkesi, zenginliği ile ünlü, aynı zamanda adını adaya da vermiş olan Brunei Sultanlığı’dır. Brunei’nin etrafını, Malezya toprakları sarar. Adanın güney kesimi ise Endonezya’ya aittir. Ada topraklarının üçte ikisine tekabül eden bu bölgenin adı, “Kalimantan”dır.
Ada, muson ikliminin etkisiyle yaprak dökmeyen ağaçların yer aldığı ormanlarla kaplıdır ve toprakları verimsizdir. Kereste, karabiber, kafur, Hint kamışı ve kauçuk en önemli üretim kalemleridir. Kapuas, Barito, Mahakam ve Rajang gibi nehirler vasıtasıyla yüksek tonajlı gemilerle ticarî taşımacılık yapılır. Toprakların verimsizliği, tarım yerine ticareti canlandırmış ve güney tarafında yer alan Benjarmasin’i, adanın eyalet merkezi ve en gelişmiş şehri hâline getirmiştir.
Ada halkı, Dayak kabilesinin soyundan gelmektedir ve bu kabile, Karacı Dayaklar (Bidayuh) ve Denizci Dayaklar olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Denize yakın liman kentlerinde Denizci Dayaklarla beraber Malaylı, Javalı, Bugili ve Çinli göçmenler yaşar. Denizden uzaklaşıp iç kısımlara yolculuk yapınca, Karacı Dayak soyundan gelen Bajau, Penan, Murut, Kelabit, Bisayah, Dudun ve Kedayan gibi kabilelerle karşılaşılır.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 186. sayısından (Şubat 2024) okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!