Osmanlı’da tıp sahasında Türkçe yazılan ilk eser, “Edviye-i Müfrede”dir. Kuruluş devrinde, İshak Bin Murad tarafından kaleme alınan eser, asırlarca okutuldu. Şimdi, eseri ve yazarını tanıyalım…
Osmanlı Beyliği’nin kuruluşundan itibaren hastaların ve yaralı askerlerin tedavisinde kendisinden faydalanılan birçok hekimin olduğunu kaynaklardan öğreniyoruz. Bu hekimlerden biri de Geredeli İshak bin Murad’dır.
14. asırda, Sultan Birinci Murad ve Yıldırım Bayezid devirlerinde yaşayan İshak bin Murad, 792 (M.1389) tarihinde Edviye-i Müfrede (ecza maddeleri, ilaçlar) ismiyle bilinen, Türkçenin ilk tıp kitabını telif ederek, adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.
Aslen Bolu Geredeli olan İshak’ın, doğum ve vefat tarihi bilinmemektedir. Eserinde kaydettiğine göre babasının adı Murad’dır.
Memalik-i Osmaniye’de, tıp sahasında büyük bir çığır açan Geredeli İshak, Bolu’nun zümrüt yeşili yaylalarından, uçsuz bucaksız ormanlarından topladığı bin bir çeşit çiçek ve otlar üzerine araştırmalarda bulunur. Daha çok Gerede’nin kuzeyinde, kale civarında yer alan Arkut Dağı, bol oksijeni ve hastalıkların tedavisine yarayacak zengin bitki örtüsüyle Hekim İshak’ın ufkunu açar. Tespit ettiği şifalı bitkileri kullanarak bazı ilmî sonuçlara ulaşır. Bunlara dayanarak hastalıkların tariflerini yapar, bazı tedavi usulleri geliştirir.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 167. sayısından (Temmuz 2022) okuyabilirsiniz.
Selçuklu sultanlarının Haremeyn’e olan bağlılıkları ve İslâm ümmetine hizmet etme arzusu, her şeyin üzerinde olmuştur.…
Çanakkale’de bir yanda düşmanla göğüs göğüse çarpışılırken, diğer yanda yakıcı sıcak, toz bulutları, sinekler ve…
Bir fotoğraf karesinin arkasında yer alan ifadeler, sadece bir fotoğrafı değil, o ânın içindeki bütün…
Tarihin en kudretli hükümdarlarından biri olan Sultan Süleyman Han’ın uzun ve zaferlerle dolu saltanatı, kudretinin…
Selçuklu döneminde sultanlarla birlikte vezirler ve önde gelen devlet adamları da mukaddes beldelere hizmet etmeyi…
Hac emîrliği, Abbasîler ve Selçuklular devrinde güvenliğin ötesinde siyasî ve dinî otoritenin de sembolü olmuştur.…