İçindekiler
Onlar sultandı… Bir tarafta kılıçlarıyla İslâm sancağını 3 kıtada dalgalandırırken diğer tarafta kalemleriyle gönülleri fethettiler. Birçok Osmanlı padişahı yüksek yönetim kabiliyetinin yanında kalemi kuvvetli birer şairdi. Hatta bazılarının divanı bile vardı. İşte bu şiirin sultanlarından 7 tanesini sizlerle buluşturuyoruz…
Sultan İkinci Murad Han, devletin başına geçtikten sonra, ilim ve edebiyata büyük önem vermiştir. Sultanın şairliği hakkında Sehî Bey, Tezkire’sinde tezkiresinde çok üstün derecede güzel, derin manalı şiirler söylediğini, hatta konuşurken bile çoğu vakit, hislerini nazım hâlinde ifade ettiğini aktarır. Şiirlerinin çoğu tasavvufidir. Sultan “Murâdî” mahlasını kullanmıştır.
Murâdî’den bir beyit:
Varalım bir iki gün zikredelim Mevlâ’yı
Bize ısmarladılar mı bu yalan dünyayı?
Fatih, devrinin sayılı şairlerindendir. Şiirlerinde“Avnî” mahlasını kullanmıştır ve divanı mevcuttur. Dünya tarihinde; zaferleri kadar, ilme ve sanata verdiği önemle de dikkatleri üzerine toplayarak, yepyeni bir devir açan Fatih Sultan Mehmed Han; şairlikte de devrinin büyük şairleri ile kıyas edilebilecek seviyededir.
Avnî’den bir beyit:
İmtisâl-i “Câhidû fllâh” olupdur niyyetüm.
Dîn-i İslâm’ın mücerred gayretidür gayretüm.
(Niyetim Cenab-ı Hakk’ın Kur’ân-ı Kerîm’de buyurduğu “Allah yolunda hakkıyla cihad edin” emrine uymaktır. Gayretim sadece din gayretidir.)
Şair, bestekâr ve hattat bir padişah olarak bilinen Sultan İkinci Bayezid Han, mükemmel bir tahsil görmüş, tarih ve edebiyat sahasında esaslı bir kültür sahibi olmuştur. “Adlî” mahlasıyla yazdığı şiirleri, oğlu Yavuz Sultan Selim’in emriyle küçük bir divan hâlinde toplanmıştır.
Adlî’den bir beyit:
Şeh oldur ki kulluğun etti senin
Kulun olmayan şeh gedâ yaraşur
(Gerçek padişah odur ki sana kulluk eder, senin kulun olmayan hükümdara ancak kölelik yaraşır.)
Selîmî mahlasıyla kaleme aldığı şiirlerinde Yavuz Selim Han’ın iç dünyasının zarafetini görmek mümkündür. Yavuz Sultan Selim, siyasî ve askerî dehâsı yanında, ilmî ve bilhassa edebî bir hüviyeti de şahsiyetinde mezcedebilmiş büyük ve kudretli bir hükümdardır. Ayrıca divan sahibi bir padişahtır.
Selîmî’den bir kıt’a:
Milletimde ihtilâf u tefrika endîşesi
Kûşe-i kabrimde hattâ bî-karâr eyler beni
İttihâd oldu hücûm-ı hasmı def’e çâremiz
İttihâd olmazsa dâim dâğdâr eyler beni
(Milletimin anlaşmazlık ve parçalanma endişesi beni kabrimde bile rahatsız eder (kemiklerimi sızlatır). Düşman hücumunu defetmek için tek çare birlik-beraberliktir. Şayet bu olmazsa beni ebedî gönlümden yaralar.)
Kanunî, Osmanlı padişahları içinde en çok şiiri olan hükümdardır. Kanuni’nin; devlet işlerinin arasında binlerce şiirden oluşan bir “divan” vücuda getirebilmesi hayret edilecek bir muvaffakiyettir. Ömrü boyunca seferden sefere koşmuş, devleti zaferden zafere koşturmuş olan Kanunî’nin divanı, son derece ustaca söylenmiş gazellerden oluşur. Çok şiir yazmasına rağmen eserlerinde hiçbir zaman tekdüzeliğe düşmediği görülmektedir…
Muhibbî’den bir beyit:
Halk içinde mu‘teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi
İkinci Selim Han, divan sahibi şairlerden olup devrinin önde gelen sanatkârları arasındadır. Kendinden evvelki Osmanlı padişahları gibi o da kuvvetli bir şairdi. Millet Kütüphanesi’ndeki Ali Emirî koleksiyonunda kıymetli bir divanı vardır. Dedesi Yavuz Sultan Selim gibi “Selîm” ve “Selîmî” mahlasıyla şiirler yazmıştır.
Selîmî’den bir beyit:
Biz bülbül-i muhrik-dem-i gülzâr-ı frâkız
Âteş kesilür geçse sabâ gülşenimizden
(Biz ayrılık gülbahçesinin yanık sesli
[yakıcı nefesli] bülbülüyüz. Sabâ
rüzgârı gülbahçemizden geçse [bizim
harâretimizden dolayı, âdeta] ateş
kesilir!)
Devrinin en büyük âlim ve şairlerinden eğitim gören Üçüncü Mehmed Han’ın sade ve samimi mısraları, onun devlet idareciliği yanında kaleminin kuvvetini de ortaya koyar. Üçüncü Mehmed Han, Adlî mahlasıyla şiirler yazmıştır. Divanının mevcudiyeti hakkında bilgi yoktur.
Adlî’den bir beyit:
Yokdurur zulme rızâmız adle biz mâilleriz
Gözleriz Hakk’ın rızâsın emrine kâilleriz
(Zulme asla rıza göstermeyiz. Adalet taraftarıyız. Her işimizde Cenab-ı Hakk’ın rızasını gözler, emrine imtisal ederiz.)
Daha fazlası 7’LERLE TARİHİNİ KEŞFET kitabında!
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!