Categories: KapakKültür Tarihi

Seyyahların Gözüyle Kütahya

Kütahya, Germiyanoğulları Beyliği’ne başkentlik yapması ve Osmanlı zamanında uzun müddet Anadolu Eyaleti’nin merkezi olması sebebiyle, seyyahların uğrak yerlerinden biri olmuştur. Bu seyahatler, 14. yüzyılın ilk yarısından 20. yüzyıla kadar durmaksızın devam etmiştir. Her bir seyyahın gördüklerini kendi hayal penceresinden ele alarak yazıya geçirmesi, Kütahya tarihi için zenginlik oluşturur. Gerek Müslüman gerekse yabancı seyyahların ziyaret ettiği Kütahya hakkındaki ifadelerinden birkaçını sizler için derledik…

Fukara Dostu, Cesur ve Yiğit İnsanların Memleketi

Kendisi de Kütahyalı olan Evliya Çelebi, memleketi hakkında şöyle bahseder:

“…Evlerinin kuzeye bakmasından dolayı tatlı bir havası vardır. Gayet yaylak bir yer olan Kütahya’nın gayet tatlı suları ve bol miktarda bahçeleri olup, bağları yoktur. 24 çeşit armut, 7 çeşit iri kiraz yetişen Kütahya’da üzüm de olur ama lezzetinden dolayı pek beğenilmez. İznik kâseleri dışında, tabak, çanak, maşrapa, fincan ve kâsesinin rakibi yok gibidir. Belki de pınarlarından olsa gerek, halkın yüzü kırmızımsı olup, bedenleri kuvvetlidir. Bu sular, rahatça sindirilebilen, çeşitli hastalıklara şifa olan sulardır.

Eğitim ve kültür erbabının yurdu yuvası olan Kütahya’nın halkı, garipleri seven, fukara dostu, cesur, yiğit bir o kadar da zevk-u sefa ehli bir halk olup, çocukları gayet edepli ve erişkin, askerleri de avlanmaya düşkün olurlar.

Giysileri, baştan aşağı çuka ferace olup, kadınların başında altın-gümüş tas takke, üstlerinde çuka beyaz car, ayaklarında kadife çakşır üzeri sarı çizme olup gayet edepli bir yürüyüşleri vardır. Her şeyin bol ve bereketli olduğu Kütahya’da, yiyecek-içecek maddeleri de gayet ucuz olup, bir okka beyaz-has ekmek ve sığır eti birer, bir okka koyun eti 2, ciğer 3 akçeye satılabilmektedir.”

Kütahya Bir Dağın Dibinde Kurulmuştur

17. yüzyılın önemli coğrafya âlimlerinden birisi olan Kâtib Çelebi, Cihannüma isimli eserinde Kütahya ve kalesini şöyle anlatır:

“…Kütahya bir dağın dibinde kurulmuştur. Bu şehir ile kalesinin Sultan Germiyan tarafından yaptırıldığı rivayet edilir. Kütahya, 7 medresesi, Sultan Germiyan’ın Ulu Camii diye bilinen camisi, Eminzade Camii, Yorgancızade Camii, Molla Vacid Camii, Kazasker Halil Çelebi Camii, Karaca Paşa Camii ve Kazasker Hamamı, Balıklı Hamam ki buranın içinde soğuk su ile dolu bir havuz vardır. Ayrıca altı-yedi hamamı, bedesteni, çarşıları, hanları, mescidleri, bağ ve bostanları, birçok akarsuyu ve mesire yerleri olan büyük bir şehirdir.”

Kapak dosyasının tamamını Yedikıta Dergisi 193. sayısı (Eylül 2024) okuyabilirsiniz.

Kayıhan Çağlar

Recent Posts

Germiyanoğullarından Osmanlı’ya Hediye Şehir Kütahya

Kütahya, Osmanlı’nın ilim ve kültür hayatına da yön vermiştir. Bu topraklarda yetişen âlimler, Osmanlı sarayında…

2 hafta ago

Osmanlı’da Mukaddes Beldelere İndirimli Tren Seyahati

Hicaz Demiryolu sadece hac ibadeti için kullanılmıyordu. Arşiv vesikalarından hareketle, Osmanlı’da Receb-i Şerif’i ve Miraç…

2 hafta ago

İslâm’ın Azılı Düşmanının Oğlu Nasıl İslâm Kumandanı Oldu? İkrime Bin Ebû Cehil (r.a.)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Yâ Rabbi!.. İkrime ne kadar bana düşmanlık etmiş ise, senin nurunu söndürmek…

2 hafta ago

Tarihin Seyrini Değiştiren Komplo Lusitania Faciası

Titanic’i hepiniz duymuşsunuzdur. En bilinen deniz kazalarından biridir. Ancak Titanic’ten daha büyük ve daha hızlı…

2 hafta ago

Porselen İstanbul

Şehrin güzelliğine doyamayanlar onu eşyaya taşımışlar. Kadim İstanbul, yalnızca taş binalarda değil, ince işçilikle bezeli…

2 hafta ago

Anadolu’da Sakin Bir Taşra Nahiyesi Mihalıççık

Hayır eserleriyle dikkat çeken Mihalıççık’ta, altmıştan fazla cami ve mescid yapılmıştır. Bunların haricinde bölge genelinde…

2 hafta ago