Categories: Selçuklu Tarihi

Selçukluların Hadis İlmine Katkıları

Selçuklular, hadis ilmini muhafaza, anlama ve izah etme hususunda muazzam hassasiyet göstererek bu ilmi, sistematik bir yapıya kavuşturmuş, Nizâmiye Medreseleri ve dârülhadîs gibi müesseseler aracılığıyla hadis eğitimini kurumsallaştırmışlardır. Ehl-i Sünnet akîdesini koruma ve sahih hadisleri tespit etme konusunda titizlikle çalışan Selçuklular, bu alanda nice büyük âlimlerin yetişmesine vesile olmuşlardır…

Hadis ilmi, Selçuklular devrine kadar pek çok aşamadan geçmiş, büyük gelişim göstermiş, pek çok alanda önemli hadîs-i şerîf âlimleri yetişmiş ve muhteşem eserler telif edilmişti. Özellikle tedvîn, tasnif, cerh-ta‘dîl, şerh ve hadis usulü gibi hususlarda büyük aşamalar kaydedilmiş, Selçuklu dönemine gelindiğinde artık sistematik bir ilim hâline gelinmişti.

Emevîler ve Abbasîler dönemlerinde hadîs-i şerîf külliyatları oluşturulmuş, Kütüb-i Sitte gibi temel hadîs-i şerîf kaynakları derlenmişti. Bu süreçte İmam Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâî ve İbn-i Mâce Hazretleri gibi büyük muhaddisler, hadîs-i şerîfleri tasnif etmiş ve hadîs-i şerîf ilminin usûl ve kaideleri netleşmeye başlamıştı.

Mâverâünnehir, Horasan, Irak ve Hicaz gibi İslâm’ın kültür havzalarında altın çağını yaşayan hadîs-i şerîf ilmi, pek çok büyük âlimin yetişmesine vesile olmuş ve önemli eserler telif edilmişti. Selçuklular, tarih sahnesine çıktıktan sonra bu bölgelere hâkim olmuş, birikmiş hadîs-i şerîf mirasına sahip çıkarak onu korumuş ve daha da ileriye taşımıştır.

Selçuklu Devri Hadîs-i Şerîf Çalışmaları

Selçuklular döneminde hadîs-i şerîf çalışmaları, önceki dönemlerde büyük emeklerle meydana getirilen hadîs-i şerîf külliyatının muhafazası ve doğru anlaşılması cihetinde gelişmiştir. Önceki dönemlerde hadîs-i şerîflerin toplanması, yazıya geçirilmesi ve sınıflandırılması ön plandayken, Selçuklular döneminde mevcut hadîs-i şerîf birikimini koruma ve onları doğru şekilde anlama ve izah etme çabaları öne çıkar. Bu dönemde hadîs-i şerîf şerhleri önemli bir yer tutmuş, ayrıca tehzîb (düzenleme), ihtisâr (özetleme), hâşiye (kenar notları) ve ta‘lîk (açıklamalar) gibi çalışmalar hadîs-i şerîf ilmini daha anlaşılır hâle getirmiştir. Böylece Selçuklular, hadîs-i şerîf mirasını hem koruyan hem de geliştiren bir rol üstlenmişti.

Selçuklu döneminde hadîs-i şerîf âlimleri, önceki dönemlerde yapılan tasnifleri gözden geçirerek, hadîs-i şerîfleri daha sağlam şekilde muhafaza etme yoluna gitmişti. Bu dönemde hadîs-i şerîf metinlerinin ve senetlerinin güvenilirliğini incelemek için yeni metotlar geliştirildi. Râvilerin güvenilirlikleri titizlikle değerlendirilmiş, hadîs-i şerîflerin sahihliği konusunda daha kesin kıstaslar belirlenmişti. Sened ve metin değerlendirme metotları netleşmiş, çerçevesi çizilmişti. Böylece hadîs-i şerîflerin sıhhatli bir şekilde değerlendirilmesi, kapsamlı ve sistematik hâle gelmişti.

Bu süreçte Selçuklu sultanlarının âlimlere sağladığı destek, hadîs-i şerîf ilminin gelişimine büyük katkı sağlamıştı. Hadîs-i şerîf ilmi, sultanların ve tecrübeli devlet adamlarının eliyle Ehl-i Sünnet akîdesini koruma ve bid‘at akımlara karşı durma amacıyla güçlendirilmiş, sahih hadîs-i şerîfleri ayırt etme konusunda yeni usuller tesis edilmişti.

Özellikle Sultan Sencer devri, hadîs-i şerîf çalışmaları bakımından oldukça mühimdir. Onun zamanında, hadîs-i şerîflerin toplanması, tasnifi, kaydedilmesi ve tenkidi gibi ilmî faaliyetlerde bulunan pek çok hadîs-i şerîf âlimi yetişmiştir. Bu dönemdeki hadîs-i şerîf âlimleri, hadîs-i şerîfleri tasnif edip kaleme almanın yanı sıra, râvilerin kapsamlı hâl tercümelerini arayıp temin etme hususunda da büyük çaba sarf etmişlerdir.

Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 204. sayısından (Ağustos 2025) okuyabilirsiniz.

Veysel Sekmen

Recent Posts

Balkanlarda Müslüman Kimliğinin Kalbi Deliorman

“Serhaddin ucunda bir gölge, bir dua gibi durur bazı yerler. Deliorman da onlardan biridir; sessiz,…

2 hafta ago

Kanuni Sultan Süleyman Han’ın Son Vasiyeti

Cihan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, son seferinden hemen önce yazdığı vasiyetnamesinde su hizmetinden bahsediyordu…

2 hafta ago

Anadolu’da Taşa Kazınmış En Büyük Türkçe Kitabe Taş Vakfiye

Anadolu topraklarında dikilitaş formundaki en büyük Türkçe kitabe, Germiyanoğluları zamanında dikilmiştir. Kütahya’da bulunan kitabe, taş…

2 hafta ago

Nizâmülmülk’ün Manevî Dünyası

“Her gün için bir parça ekmeğim ve ibadet edeceğim bir mescidim olsun, bu bana yeter.”

2 hafta ago

Marka Şehir Londra

Bir şehir nasıl marka olur? Veya bir şehir nasıl pazarlanır? Bu sorulara en isabetli cevabı,…

2 hafta ago

İslâm Şehir Tarihçiliğinin İlkleri

Bu makalemizde İslâm şehirciliğinin ilk dönemlerine ve şehir müelliflerinin ilk misallerine temas edeceğiz…

2 hafta ago