Sarıkamış’ın Son Esiri

Sarıkamış’ta şehit olan on binlerce askerimizin aziz hatırasını bugün de yaşatan, o kahramanlıklarla dolu mücadelenin ve maalesef liyakatsiz kumandanların emri altında uğranan felaketlerin son şahidi olan bir alay sancağımız bugün Rusya’da bir müzede sergileniyor. O, aynı zamanda Sarıkamış harekâtının son esiri. Ülkemize iadesi için birtakım teşebbüsler olmuş ama netice alınamamıştı. Şimdi, Yedikıta Dergisi olarak bu konuya tekrar dikkatleri çekiyoruz…

Aradan bunca zaman geçmesine rağmen savaş yıllarında sansürlenerek kamuoyundan gizlenen Sarıkamış bozgunu hakkında, hâlâ birçok soru işareti, hâlâ pek çok bilinmeyen nokta bulunmaktadır. 2014 yılının Kasım ayında Moskova’nın ünlü Kızıl Meydan’ı yakınlarındaki Devlet Tarih Müzesi -1812 Anayurt Savaşı Müzesi-Sergi Kompleksi’ni ziyaret ettiğim sırada Türk olduğumu fark eden müze görevlisinin parmağıyla işaret ederek yukarıya bakmamı sağlaması, bu asırlık sırlardan birinin daha açığa çıkarılmasına vesile oldu. Müze görevlisinin işaret ettiği yerde, salonun en yüksek kısmında, bir yüzünde Kelime-i Tevhid (Lâ ilahe illallah, Muhammedün Resûlüllah), diğer yüzünde sultanın tuğrasıyla bezeli Osmanlı arması bulunan bir al sancak asılıydı. Moskova gibi uzak bir diyarda bize ait böyle muhteşem bir eseri görmek memnuniyet vericiydi. Bu manzara karşısında tarifsiz bir heyecana kapıldım. Sancağımızın orada, üzerinde çift başlı kartal sembolü bulunan Çar ordusunun flamalarından biriyle aynı seviyede asılı olması adeta göğsümü kabarttı. Fakat bu hal ne yazık ki birkaç saniye sürdü. Sancağın alt kısmındaki camekânlı bölüm üzerine iki dilde (Rusça-İngilizce) yazılmış olan kısa açıklamada, altın yaldızlı bu atlas sancağın Sarıkamış harekâtı sırasında Türklerden alındığı yazılıydı. Bu notu okuduğumda büyük bir hayal kırıklığına uğradım, karmakarışık duygular içerisinde derin bir üzüntüye kapıldım. Ordumuzun namus ve şeref timsali olan al sancağımızın orada şeref konuğu değil, boynu bükük bir esir olduğunu anladım.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi 88. sayısından (Aralık 2015) okuyabilirsiniz.

 

 

 

Doç. Dr. Tuncay Öğün

Recent Posts

Şehitler Alayı’nın Cesur Kumandanı Bayram Şehidi Hüseyin Avni Bey

57. Alay’ın başında, elinde kılıcıyla süngü hücumuna kalkan bir komutan olarak görev yapan Hüseyin Avni…

4 hafta ago

Hüseyin Avni Bey’in Mektupları

Yarbay Hüseyin Avni Bey’in cephedeki en büyük tesellisi, ailesiyle kurduğu mektuplaşma bağıydı.

4 hafta ago

Yarbay Hüseyin Avni Bey’in Kanlı Üniforması ve Kılıcı

Çanakkale Arıburnu’nda şehit düşen 57. Alay Komutanı Piyade Yarbay Hüseyin Avni Bey’e ait kanlı üniforma…

4 hafta ago

Konya Dağlarında Bir Emir Sultan

Annemin kardeşlerime söylediği ninnide geçen “Konya dağlarında Emir Sultan” ifadesinin izini sürdüğümde rastladım…

4 hafta ago

Kasımpaşa Cami-i Kebiri

Güzelce Kasım Paşa’nın inşa ettirdiği Cami-i Kebir, Sultan Abdülaziz ve Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın şefkatli…

4 hafta ago

Selçukluların Anadolu’ya Gelişi

Selçukluların Anadolu’ya gelişi, tarihin seyrini değiştiren bir dönüm noktasıdır. Bu, yalnızca bir fetih ya da…

4 hafta ago