Osmanlı Tarihi

Sarıkamış Faciası ve Ardındaki Hesap

93 Harbi’nde Kars ve Ardahan Rusların eline geçmişti. Anadolu’nun doğusunu Rus işgalinden kurtarıp Kafkaslara uzanmak için Rus garnizonunun yerleştiği Sarıkamış’ı hedef alan bir harekât başlatıldı.

Osmanlı ordusunun başında yüksek rütbeli bir Alman generali olduğu, çoğu tarihçi tarafından göz ardı edilmektedir. Mevsimin en soğuk günlerinde, şartlar uygun olmadığı halde ve birçok paşanın muhalefetine rağmen başlayan Sarıkamış taarruzunun temel sebebinin Alman menfaatleri olduğu anlaşılmaktadır…

Yakın tarihimizin temel sıkıntılarından birisi de sevgi ve nefrette ifrat yani aşırılık meselesidir. Sevgi ve nefrette aşırıya gidilmesinin temel sebeplerinden birisi ise temel kültürden beslenme eksikliğidir. İslam tarihinde bazı uç grupların varlığı bilinmektedir ama genel olarak İslam dinine mensup olan topluluklar, aşırılık olarak kabul edilen tutum ve davranışlardan hep kaçınmışlardır.

Konumuz olan Sarıkamış faciasının mesulü veya en önemli sorumlularından biri olduğunu düşündüğümüz şahıs Enver Paşa olduğuna göre, önce bu isim üzerinde durmak daha uygun olacaktır. Enver Paşa, İtti-hat ve Terakki Cemiyeti’nden ayrı düşünülemez. Bu cemiyet mensupların da, genel olarak İslamî hassasiyetin yeterli olmadığı bilinen ve yaygın bir kanaattir.

İşte, İslam esaslarından yeterince beslenmedikleri tespitinden hareketle, İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarının pek çok konuda aşırılıkları görülmüştür. Bir İttihat-çının Türkistan’da sergilediği hareketler buna en güzel misal olacaktır. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne mensup Rodoslu Ahmet Kemal (İlkul), İstanbul’dan Doğu Türkistan’a giderek orada bir okul açmıştır. Kaşgar’da açtığı bu okulun adı Dârülmuallimîn-i İttihat’tır. Doğu Türkistanlı soydaşlarımız, İstanbul’dan gelen bu kişiye sahip çıkarlar. Kendisine dershaneleri geniş, güzel bir bina da tahsis edilmiştir. Her şey iyi güzel derken bir süre sonra mektepten çocuklar alınmaya başlanır. Çünkü Ahmet Kemal, toplumu incitmiştir ve yaptığı işin vahametinin farkında değildir.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi Mart  (19. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.

Yrd. Doç. Dr. Ömer Akdağ

Recent Posts

Reval Görüşmeleri (1908)

Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…

3 hafta ago

Cüzzamlılar

Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…

3 hafta ago

Betona Gömülen Hatıralar

Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…

3 hafta ago

Sakarya Nehri’nin Doğduğu Topraklarda Bir Osmanlı Mirası Mahmudiye ve Çifteler

Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…

3 hafta ago

Fatih Sultan Mehmed Han’ın Sırtını Yasladığı Âlim Fenârîzâde Ali Çelebi

Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…

3 hafta ago

Timur Han’ın Hindistan Seferi

Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…

3 hafta ago