Fikrî altyapısı ve teknik uygulaması tamamen kendine ait araçlar inşa eden Ebu’l-İzz el-Cezerî, günümüz teknolojisine pek çok yönden tesir etmiş bir İslâm bilginidir. O, kendisinden önceki âlimlerin bilgilerinden istifade etmekle birlikte bu birikimi zirve noktasına taşıyarak onları kat kat aşmıştı. Özellikle otomatik hareket noktasındaki çalışmaları, onu diğer pek çok meslektaşından farklı kılıyordu…
Günümüzde ülkelerin, katma değeri en yüksek ihracat kalemleri arasında teknolojinin yeri büyüktür. Teknolojik cihazlar içinde de otomatlar ve robotlar şüphesiz en dikkat çekicileri. Robotlar, bugün sahip oldukları teknolojiye son 50 yılda, çok hızlı bir şekilde gelseler de tarihleri, milattan öncesine kadar gidiyor.
Peki bizim kültür coğrafyamızın, robotların tarihindeki yeri ne? Bu noktada, tahmin ve göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir yerde olduğumuzu söylemeliyiz. Zira belli fizikî kurallar çerçevesinde hareket eden, insan yahut hayvan şeklindeki otomatik aletler, bundan 800 yıl önce, Mezopotamya’da, bugün Şırnak’ın ilçesi Cizre’de doğmuş İsmail el-Cezerî tarafından yapılmıştı. Buna rağmen biz, İsmail el-Cezerî’yi ve fevkalade icatlarını anlattığı kitabını, 1900’lü yılların başında yayınlanan Almanca makaleler sayesinde öğrendik. Onun kitabı, 1974’te İngilizceye çevrilmiş, 1979’da ise diğer farklı nüshalarıyla karşılaştırılıp
Arapça olarak yeniden yayınlanmıştı. Türkçeye çevirisi ise ancak 2002’de yapılabildi! Bu arada, Ebu’l-İzz el-Cezerî hakkında Türkiye’deki ilk bilgilendirmenin, Diyarbakır’da yayınlanan Kara Amid isimli mahallî bir dergide, 1969’da İbrahim Hakkı Konyalı tarafından yapıldığını da ekleyelim.
Ebu’l-İzz İsmail el-Cezerî’nin robotlarından önce, yaşadığı tarihlere gidelim. 920 yıl evvel; Malazgirt Savaşı’nın üzerinden henüz 30 yıl geçmiştir. Doğu Anadolu’da Müslüman bir beylik tarih sahnesine çıkar: Artukoğulları. Selçuklu sultanları Alp Arslan ve Melikşah’ın namdar kumandanlarından Artuk Bey’in oğullarının kurduğu beylik, 1100-1409 arasında üç kol hâlinde 300 yıl yaşar.
Kapak dosyasının tamamını Yedikıta Dergisi 155. sayısından (Temmuz 2021) okuyabilirsiniz.
Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…
Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…
Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…
Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…
Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…
Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…