Üretimin ve tüketimin günümüzdeki kadar hızlı olmadığı eski devirlerde her şeyde olduğu gibi ilmi faaliyetlerin olmazsa olmazı kâğıt ve mürekkep üretiminde de ayrı bir uzmanlaşma ve derinlik vardı..
Arşivlerde, kütüphanelerde ve şahıslarda saklanan kağıttan mamul arşiv malzemesi ile kütüphane malzemesinin asırlarca sapasağlam günümüze kadar dayanmaları hakkında, o zamanki adıyla ‘Başbakanlık Arşivi’ Eski Genel Müdürü Mithat Sertoğlu 1957 yılında Yeni Tarih Mecmuası’nda yayınladığı makalesinde aynen şunları dile getirmektedir:
“Eskiden imal olunan kâğıtlar, aslında cilalı olmazlardı ve doğrudan doğruya üzerlerine yazı yazılamazdı. Zira pürtükleri kalemin istendiği şekilde yürümesine mani olduğu gibi cilasız kâğıt, mürekkebi emerek yayardı. İşte eski hattatlar bunun için, kullanacakları kâğıtları evvela işleyerek mükemmel bir hale getirirlerdi. Bu suretle kâğıt hem mürekkebi emip yaymaz hem de kalem, üzerinde istendiği gibi yürürdü. Üstelik bu sâyede yanlış yazılan bir şeyi silmek ve yerine doğrusunu yazmak veya yazının arzu edilen yerine rötuş yapmak da mümkün olurdu…
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ağustos (48. Sayı 2012) sayısından okuyabilirsiniz.
Orduya katılanlarla, tayin edilen kumadanlarla, savaş için kat edilen mesafeyle, karşılaşılan düşmanın büyüklüğüyle, dönüş yoluyla…
Size bir yerden bahsedeyim. Dünya haritasında küçük bir nokta, ancak İslâm tarihindeki yeri devasa bir…
Eminönü’nde inşa edilen ve bir Ni’me’l- Ceyş hatırası olan Arpacılar Camii, 571 yıldır ayakta. Akşemseddin…
Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip olan Endonezya, yeraltı-yerüstü zenginlikleri ve bulunduğu stratejik konumu nedeniyle,…
“Ey oğul! Allah’tan kork, takva sahibi ol! Halkın malına mülküne el uzatanları affetme!” “Sana söylediğim…
Hayal edin! 1950’lerin başında Kısıklı’dan bindiniz tramvaya… Yolculuğunuz, Üsküdar Meydan’a. O hafif eğimli tatlı rampadan…