Mukaddes Beldeden Sultana Şükran Mektubu

Osmanlı’nın Haremeyn-i Şerîfeyn’e olan hürmetleri, tazimleri ve yaptıkları hizmetler takdire şayandır. Sultanların bütün bu gayretleri, Cenab-ı Hakk’ın rızasını ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) muhabbetini kazanmak içindi şüphesiz. Tabii bununla beraber insanların gönlü de kazanılırdı. Haremeyn ahalisi de sultanların ve mahalli idarecilerin yaptığı hizmetlerden duydukları memnuniyeti, bir teşekkür mektubuyla ifade etmişlerdir. Bu makalemizde Osmanlı sultanlarının mukaddesata hürmetine ve Mekke-i Mükerreme ulema ve eşrafından 58 zatın, Sultan İkinci Abdülhamid Han’a sundukları şükran mektubuna yer verdik…

Yavuz Sultan Selim Han, 1517’de Mısır’ı fetheder ve kendisine “Sultan-ı Rum ve Arab”, “Hâdimü’l-Haremeyni’ş-Şerîfeyn” gibi sıfatlar verilir. Mekke-i Mükerreme emiri Şerif Berekat, oğlu Şerif Ebu Nümeyy’i, Kahire’de ikameti esnasında Sultan Selim Han’a göndererek ona tâbi olduğunu bildirir. Haremeyn ve ahalisinin idaresinin kendisine verilmesinin remzi olarak Kâbe-i Muazzama’nın anahtarını teslim eder ve sultana, Haremeyn’in Hâkimi manasında “Hâkimü’l-Haremeyni’ş-Şerîfeyn” diye hitap eder. O kudretli hükümdar ise tevazu ile “Hâdimü’l-Haremeyni’ş-Şerîfeyn” der. Haremeyn’in yani Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin hizmetkârı sıfatını kendisine daha layık görür. İşte bu mütevazılığın mükâfatı olarak da Allahü Teâlâ, onu ve neslini İslâmiyet için büyük hizmetlere sebep kılarak yükseltir.

Haremeyn hizmetinin Osmanlılara geçmesi, o mübarek beldeler için yeni bir devrin başlangıcı olur. Müslümanların kalbi ve İslâm’ın membaı olan Hicaz’da umumî bir ümran ve refah hüküm sürer. Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) nesline azamî derecede ihtiram gösteren Osmanlı hanedanı, o mukaddes beldelerin ahalisini, kendi mallarından hissedar kılarak; Surre Alayı vesilesiyle büyük hediyeler gönderir. Bu büyük hanedan, Hazret-i Allah’ın nusretine nail olabilmek için dua silahıyla manevî olarak da güçlenir.

Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 172. sayısından (Aralık 2022) okuyabilirsiniz.

[/vc_row]
Osman Doğan

Recent Posts

Reval Görüşmeleri (1908)

Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…

4 hafta ago

Cüzzamlılar

Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…

4 hafta ago

Betona Gömülen Hatıralar

Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…

4 hafta ago

Sakarya Nehri’nin Doğduğu Topraklarda Bir Osmanlı Mirası Mahmudiye ve Çifteler

Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…

4 hafta ago

Fatih Sultan Mehmed Han’ın Sırtını Yasladığı Âlim Fenârîzâde Ali Çelebi

Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…

4 hafta ago

Timur Han’ın Hindistan Seferi

Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…

4 hafta ago