Moğolların İlk Müslüman Hanı Cengiz’in Torunu Berke

Cengiz gibi istilaları ve katliamlarıyla meşhur bir hanın torunudur Berke Han. Fakat o, Müslümanlığıyla Cengiz’den, onun oğullarından ve diğer torunlarından tamamen ayrılır. Üstelik babası Cuci Han’a verilen topraklarda kurulmuş Altın Orda Hanlığı’nın da ilk Müslüman hükümdarıdır. O ki Müslüman bir Moğol olarak diğer bir Moğol’un, Hülâgû’nun İslâm dünyasındaki istila hareketlerini durdurmuş, onun sayesinde İslâmî kültür ve medeniyet, Moğollar arasında yayılmıştır…

İslâm dünyasını istila ederek büyük tahribatlar yapan Cengiz Han’ın torunu iken İslâm adabına göre yetişen Berke Han’ın, Altın Orda hanı olmasıyla beraber, istilaya uğrayan İslâm âlemi kısmen intizama girmiş, Kıpçak bozkırları, İslâm’ın nuruyla aydınlanmaya başlamıştı. Onun İslâm ile müşerref olmasında Türk-İslâm tasavvufî geleneği etkin rol oynamış, bu da Türkistan’ı, Cengiz zulmünden kurtarmaya çalışan ve bu uğurda şehit düşen Necmeddin Kübra’nın (rah.) halifesi Seyfeddin Bâherzî’nin eliyle gerçekleşmişti.

Henüz han değilken Müslüman olduğu rivayet edilen Berke Han’ın, 1256 yılında devletin başına geçmesiyle kısa sürede Deşt-i Kıpçak bölgesinde ve buradaki Moğol ulusu arasında İslâm’ın yayılması ve gelişmesinde aktif rol oynadığı görülür. Cuci ulusunun ailece ve topluluklar hâlinde Müslüman olmasını sağlayan Berke Han, gerek Müslümanlığı sayesinde ve gerekse ailevî münasebetleriyle Altın Orda Devleti’ni maddî ve manevî yönden güçlendirmişti. Bu doğrultuda başta İslâm dünyasını temsil eden Abbasî hilâfetiyle iyi münasebetler içindeydi. Memlüklü Devleti’yle de siyasî ve ailevî ilişkiler geliştirerek, İslâm dünyası üzerine yeni ve güçlü bir istilaya girişen İlhanlılara karşı Müslüman devletlerle önemli ittifaklar kurmuştu.

O, kendisi gibi Cengiz Han’ın torunu olan ve İslâm dünyası üzerine bir kâbus gibi çöken amcazadesi Hülâgû Han ile iktidarı boyunca mücadele ederek İlhanlıların İslâm devletlerine karşı giriştiği istilayı durdurmalarını, böylece İslâm âleminin kendi iktidarı süresince rahat bir nefes almasını sağlamıştır. İslâm dünyasından getirdiği ulema ile başkent Saray’ı, İslâmî kültür ve medeniyetinin beşiklerinden biri hâline getirmiştir.

Kapak dosyasının tamamını Yedikıta Dergisi 173. sayısından (Ocak 2023) okuyabilirsiniz.

Doç. Dr. Mustafa Akkuş

View Comments

  • Dergimizin ilk çıktığı sayısından itibaren abonesiyim.Mükemmel bir dergimiz var İnşeallah kıyamete kadar daim olur.

Recent Posts

Ölüm Yürüyüşünden Zaferle Dönenler Kore’de Türk Esirleri

Kore Savaşı'ndaki Türk askerin disiplin ve dirayeti, Amerikan ordusunun oldukça dikkatini çekmiş ve araştırma konusu…

4 gün ago

Bizans’ta Katalan Komutan Roger de Flor

Roger de Flor... Kimi zaman iyi bir kumandan, kimi zaman bir hain olarak anıldı. Bir…

4 gün ago

Dağlardan Çöllere Uzanan Serinlik: Buz Ticareti ve Karcılar

Tarih kitapları, kar hakkında bilgi verirken daha çok onun olumsuz rolünden bahsederler ve bu konuya…

4 gün ago

Ortamahalle’den Ortahisar’a Trabzon Günlüğü

Şimdi bu dönüşümün ortasında, eski ve yeni Trabzon arasında bir köprü kurarak; anılarımı ve şehri,…

4 gün ago

İsmi Satır Aralarında Kalmış Bir Büyük Hattat Akşemseddinzâde Mehmed Zeynüddin

Bazı mürekkepler vardır ki çok iz bıraksalar da kendileri görünmezler. İsimleri satır aralarında gizli kalmış,…

4 gün ago

İlimle Yükselen Medeniyet Selçuklular

Tarih sahnesinde öyle devirler vardır ki yalnızca kılıçla değil, kalemle de hüküm sürülür. Selçuklu asrı,…

4 gün ago