Categories: İslam Tarihi

Mavi Gözlü Aynu’z-Zerka

Medine-i Münevvere’nin su ihtiyacının temin edilmesi için, Emevîler devrinde, birtakım çalışmalar yapıldı. Şehrin yakınlarında bulunan içme suları, Aynu’z-Zerka adıyla birleştirilerek mübarek beldeye getirildi. İsmini, kurucusunun göz renginden alan Aynu’z-Zerka, Medine-i Münevvere’nin en önemli su projesiydi…

Haremeyn-i Şerifeyn’in içme suyu ihtiyacı, tarihin her devrinde ciddî bir mesele olmuştur. Asr-ı Saadet’te de iki mübarek beldenin suları, kuyulardan temin edilmekteydi. Medine-i Münevvere, tabii kaynak suları cihetinden Mekke-i Mükerreme’ye göre daha avantajlıydı. Fakat Müslümanların sayısının çoğalması, dolayısıyla Medine-i Münevvere’nin hem sakinlerinin hem de ziyaretçilerinin artmasıyla, mevcut kaynaklar yetersiz gelmeye başlamıştı. Buna bir çözüm olarak, faal su kaynaklarının tek bir taksim yerinde toplanması ve buradan şehre verilmesi düşünüldü ve proje hayata geçirildi. Bu tesise de Aynu’z-Zerka denildi. “Mavi Göz/Pınar” manasına gelen ismin tercih sebebi olarak, 663 yılında tesisi yaptıran Emevî valisi Mervan bin Hakem’in mavi gözlü olması gösterilir.

Hayrata Sahip Çıktılar

Mukaddes şehrin ve ziyaretçilerinin en önemli su kaynağı olan Aynu’z-Zerka, her devirde büyük itinayla korunup bakımları ve tamiratı aksatılmamıştır. Eyyûbîler devrinde Zerka Pınarı’ndan bir kol, Mescid-i Nebevî’nin Selam Kapısı’na kadar getirilmiş ve buradaki sebilden akıtılmıştı.

Osmanlılar döneminde, özellikle de Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatında hem Aynu’z-Zerka hem Haremeyn-i Şerifeyn’in diğer su yolları için büyük yatırımlar yapılmıştı. Üstelik merkezî hazinenin yetersiz kaldığı zamanlarda bile su yollarının ihtiyaçları ertelenmemiş, Mısır ve Şam gibi eyaletlerin gelirlerinden pay ayrılmıştı.

Napolyon’un Mısır’ı işgalinden, Aynu’z-Zerka da etkilenmişti. Zira su yolunun faal kalabilmesi için gerekli finans desteği sekteye uğramıştı. Üstelik İbn-i Suud’un Medine-i Münevvere kuşatması da su kanallarını tahrip etmişti. Buna rağmen hac mevsimine kadar gerekli tamirat yapılarak şehre su verilmişti.

Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 201. sayısından (Mayıs 2025) okuyabilirsiniz.

Arif Ziya Ardıç

Recent Posts

Kars Müdafaası ve Kanada’ya İlham Veren Kahramanlık

Anadolu’nun Kafkaslara açılan kapısı Kars, Kırım Harbi’nde destansı bir mücadeleye sahne olmuştu. Rus ordusunun bütün…

2 gün ago

Buzlar Altında 33 Yıl

Andree ve iki yol arkadaşı, 1897 yılında hidrojenle dolu balonlarıyla Kuzey Kutbu’nu aşmayı hayal ederek…

2 gün ago

Aydın’da Bir Osmanlı Mirası Cihanoğlu Camii

Bu defa yönümüzü, Aydın’ın kalbinde yer alan asırlık bir yapıya çeviriyoruz: Cihanoğlu Camii…

2 gün ago

Beşiktaş’ın Zirvesinde Bir Ziynet Beşiktaşlı Yahya Efendi

Buyurunuz, Yahya Efendi’nin sadece Beşiktaş sırtlarını değil, gönülleri de yeşerten menkıbesini satırlarda arayalım…

2 gün ago

Osmanlı Avrupa’ya İlk Nasıl Ayak Bastı?

Rumeli’ye geçişin kahramanlarından Gazi Süleyman Paşa, Osmanlı tarihine “Rumeli Fatihi” olarak adını yazdırırken; Osmanlı neferlerinden…

2 gün ago

Bağ Bahçeden Mahalleye İstanbul Çiftlikleri

Eski İstanbul’da, sur dışındaki ve her iki yakadaki kadim mahalleler dışında kalan bölgeler, çiftliklerle şekillenmişti.

2 gün ago